Bu sene üniversite sınavına 3 milyondan fazla öğrenci girecek. Bu sınav genellikle çoğu öğrencileri strese sokmakta ve yüksek kaygı oluşturmaktadır.
Öğrencileri yüksek kaygıya sevk eden hususlardan birisi, cevap kağıdında cevapları kaydırma hususudur. Bunu baştan düşünerek “ya kaydırma yaparsam” deyip beyne olumsuz mesajlar vermekle yanlış bir şey yapmaya zemin oluşturulmaktadır. Bu yüzden “ben dikkat ederim, cevapları kaydırmam” diye düşünmeli, zihinlere olumsuz değil, olumlu mesajlar verilmelidir.
İkinci kaygı sebebi, sınavda başarılı olamama düşüncesidir. Sınavlar da başarılı olmak da, olmamak da mümkündür. Burada başarısızlığın dünyanın sonu olmadığı düşüncesine sahip olmak gerekir. Bu sene olmazsa, seneye daha iyi hazırlanıp girmeyi düşünmeliyiz. Başarısızlık tembellik ve boşvermişliğe değil, daha güzel, daha disiplinli çalışmaya sevk etmelidir.
Bir başka yüksek kaygı sebebi, anne-baba korkusudur. Başarısız olunduğu takdirde anne-babanın verdiği emeklerin boşa gideceği gibi bir endişe öğrenciyi çok büyük bir strese sokar. Burada görev anne-babalara düşmektedir. Anne-babalar çocuklarına güvendiklerini, başarılı olsalar da olmasalar da her zaman onların yanında olduklarını hissettirmeleri, onlara güven vermeleri gerekir.
Öğrencileri sınav konusunda endişeye sevk eden hususlardan birisi de, anne-babaların çocuklarından yüksek beklenti içinde olmalarıdır. Özellikle öğrencinin iyi olmadığı alanlarda bir beklenti içinde olmak, çocuğun kaygısını zirveye çıkaracak bir durumdur. Örneğin sayısalı iyi olmayan bir öğrenciden, sayısal puanla girilen bölümleri kazanmasını beklemek o öğrenciyi çok ciddi sıkıntıya sevk edecek bir husustur. Her öğrenciyi iyi olduğu sahalara yönlendirmek gerekir.
Bir de öğrencinin hangi mesleği sevip sevmediği mutlaka tespit edilmeli, ona göre yönlendirme yapılmalıdır. Örneğin edebiyatla hiç ilgili olmayan bir öğrenciyi, ataması daha kolay diye edebiyat fakültelerine yönlendirmek, sevmediği bir mesleği okumak ve yapmak zorunda bırakacağından, öğrencinin üniversite yılları, hem de meslek hayatı olumsuzluklar ve mutsuzluklarla dolu olacaktır.
Doktor olmayı istemeyen bir öğrenciyi, iş garantisi var diye tıp fakültesine yönlendirmek de o kişiyi mutsuzluğa mahkum etmek anlamındadır. Bu yüzden öğrencilerimizi sevdikleri meslekleri yapmaya yönlendirmek gerekir.
Öğrenciyi kaygıya sevk eden bir diğer husus da, akranları ile kıyaslanmasıdır. Her insan tektir, kendine has özellikler taşır. Her öğrencinin algılaması ve zekası farklıdır. Bundan dolayı bu şekildeki kıyaslamalar, öğrenciyi büyük oranda olumsuz etkileyecektir. Asla böyle kıyaslamalar yapılmamalıdır.
Öğrencilerdeki sınavla ilgili bir başka kaygı da, sınava yetişememe düşüncesidir. Bu kaygıyı aşmak için, bir gün önceden sınav yapılacak yeri görmeli, oraya hangi vasıta ile kaç dakikada gidileceği hesap edilmeli, her türlü olumsuzluk düşünülerek sınav yerinde en az bir saat önce olacak şekilde hareket edilmelidir.
Sınavdan iki gün önce kesinlikle derse çalışma bırakılmalıdır. Sekiz saati geçmeyecek şekilde uyunmasına dikkat edilmeli. Gece uykusuz kalmamalıdır. Sınavdan önceki iki gün çok yorulmayacak şekilde sporla ilgilenmek kafayı ve bedeni rahatlatmaya, stres ve kaygıları azaltmaya sebeptir. Ancak bu spor faaliyeti bedeni yormayacak, bitkin hale düşmeyecek şekilde olmalıdır.
Bizler Müslüman insanlarız. Allah’a inanan kimseleriz. Bu yüzden sınavdan önce mutlaka dua etmeliyiz. Dua etmek insanı sakinleştirir. Sınava besmele ile başlamayı ihmal etmemek gerekir. Çünkü besmele işlerimizi kolaylaştırır.
Bununla birlikte şu dualardan da istifade edebiliriz:
- Allah'ım bana öğrettiğin şeyleri hakkımda faydalı eyle. Bana faydalı şeyleri öğret. Beni bana fayda verecek ilim ile nasiplendir.
- Rabbim kolaylaştır zorlaştırma. Rabbim hayırla tamamla. Amin
Son olarak şunu söyleyebiliriz: Öğrencilerimiz sınavdan önce ellerinden geleni yapmışlar, gerekli hazırlıkları tamamlamışlardır. Artık sınavla birlikte Allah’a tevekkül etmek gerekir. Çalışmayı disiplinli bir şekilde yaptıktan sonra, sınavın sonucu ne olursa olsun iyi karşılamak gerekir. Sizin kötü gördüğünüz şeylerde sonuç itibariyle çok büyük hayırlar olabilir. Bu yüzden sınav sonucu olumsuz gelirse bu sizi ümitsizliğe değil, daha odaklı ve disiplinli bir çalışmaya sevk etmelidir.
Sınava giren bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum. Kısacık bir gelecek için böyle bir gayret içinde olurken, ebedi gelecek için de çok büyük gayretler içinde olunması gerektiğini unutmayınız.