Aydan Şener isimli bir sanatçıya bir videoda ölümü soruyorlar. “Ölüm bir yok oluş ya” diye başlıyor konuşmasına. İnsan üzülüyor böyle düşünenlere. Bu sanatçının ahirete inanmadığı anlaşılıyor. Demek ki, bizim bin yıllık kültürümüzü yoğuran İslam’dan, İslam’ın inanç prensiplerinden habersiz. Keşke haberi olsaydı.
Ne yazık ki, bu ülkede yaşayan bazı insanlar ahirete inanmıyor. Ölümün bir yok oluş olduğunu düşünüyor. Halbuki ölüm bir yok oluş değil. ölüm bir mekan değiştirmedir. Son durak kabir değil, ahirettir. Zaten hiçbir insanın fıtratı, vicdanı, hayali, aklı ölümü yok oluş olarak kabullenemiyor. Çünkü insanın yaratılışına ebedilik duygusu Allah tarafından yerleştirilmiştir.
İnsanın ölümü demek, insanın ruhunun bedenden ayrılması demektir. Ruh yaşamaya devam ediyor. Beden toprağa karışıyor. Bizim zaten ölmeyen bir yanımız var. Ölmeyen yanımız ruhumuzdur. Ruhumuz kıyamet koptuktan sonra tekrar tekrar yaratılacak olan insan bedenine girecek ve insan Allah’ın huzuruna çıkacak. Dünyadaki inanç ve davranışlarından oradaki büyük mahkemede sorguya çekilecek.
Bizim Mukaddes Kitabımız Kur’an yüce Rabbimizin kelamıdır ve bize kadar eksiksiz orijinal diliyle ulaşmıştır. İşte bu kitabımız da biz insanların öldükten sonra diriltileceğini bildiriyor. Biz öldükten sonra diriltileceğiz ve hesap vereceğiz.
Bir kere bu bir inanç meselesi. Bir mümin ahirete; öldükten sonra dirilmeye , orada hesap vereceğine, cennete cehenneme inanır. Zaten yüce Allah her sene kış mevsiminde sayısız fertleri bulunan iki milyon civarında türü öldürüyor, baharda tekrar diriltiyor. Her yıl bunu yaparak ihya kanunu hatırlatıyor bizlere. İhya kanunu öldükten sonra diriltme kanunudur.
İnsana göre çok daha basit yarattığı varlıkları her sene öldürüp tekrar diriltmeye gücü yeten bir Allah elbette insanı da öldükten sonra çürüyüp yok olmaya terk etmeyecektir. Yani insanı da söz verdiği gibi tekrar diriltecek inanç ve amellerine göre insanlara muamele edecek, karşılık verecektir. Bu, Allah’ın vaadidir. Vaadinden dönmek acizlerin işidir. Haşa yüce Allah aciz değildir, Kadir-i Mutlaktır.
Ölümün yok oluş olduğuna inanmak, insanın kendisini kandırmasından başka bir şey değildir. Bu kadar mükemmel olan insan tesadüfün eseri olamayacağına, insanı Allah yarattığına ve onu da imtihan için bu dünyaya gönderdiğine göre bu sınavın bir sonucu olmalı. Sınav yeri kapandıktan sonra sonuçlara göre muamele göreceğimiz yer ahirettir.
Bu dünyada gününü gün etmek, eğlenmek, haram helal ayrımı yapmadan yaşamak için ahirete inanmayanların pişman olacağı zaman, öldükten sonra diriltildikleri ve Allah’ın huzuruna götürüldükleri zaman olacak. Ama o pişmanlığın hiçbir faydası olmayacak. bu yüzden daha ölmeden aklımızı başımıza almamız, ahirete inanmamız ve ona göre davranışlarımızı belirlememiz bizim için en önemli mesele.
Çoğumuz gaflet uykusundayız. Ya ölüm bize uyandırır ya da tefekkür. Tefekkür ederek gaflet uykumuzdan uyanalım.