Namazla alay eden öğrencilerin paylaşımlarını gördüm. Bu sözüm ona bir akım olmuş.
Bu öğrenciler okul sıralarının önünde duruyor, birisi öne geçmiş imamlık yapıyor. Arkada namaz kılanlardan birisi yere yığılıyor. Arkadakiler de gülüyor. Bir okulda değil birçok okulda okula cep telefonu getiren öğrenciler, güzel dinimizin imandan sonra en önemli ibadeti olan namazla alay ediyor.
Olayı birkaç açıdan değerlendirmek lazım.
Her şeyden önce öğrenciler, okula nasıl cep telefonu ile gelebiliyorlar? Okullarda cep telefonu yasak benim bildiğim. Demek ki idareciler uyuyor, gerekli ciddiyeti göstermiyor.
İkinci husus, aileleri çocukların tiktok kullanmalarına nasıl izin veriyor? Geçen bir öğretmen anlatıyordu. 13 yaşındaki çocuğa babası en yeni iphone pro almış. Her türlü sosyal medya hesabı varmış. Bu çocuklara iyilik yaptığını zannediyor aile. Halbuki en büyük kötülüğü yapıyor. Çocuklara 18 yaşına kadar kesinlikle cep telefonu alınmaması gerekir. Onların ne gibi tuzaklara düşeceği belli olmaz. Onlar neyi niçin paylaştıklarını bilmezler.
İşte namazla alay eden o öğrenciler, ne yaptıklarını tam olarak biliyorlar mı acaba? Sanmam. Akılları tam olgunlaşmamıştır onların. Birileri de kullanabilir. Dini aşağılamak için onlara para verip öne sürebilirler. Bu yüzden ailelerin çocuklarına cep telefonu almaları bu zamanda onlara yapılacak en büyük kötülüktür.
Arkadaşında var, onda niye olmasın anlayışı bilinçsizliğin ve şuursuzluğun alameti. Sevgi değil bu. Bu çocuk sevgisi değil. Çocuğunu seven kimse, onun eğitimine, terbiyesine yüzde bin zarar verecek bir şeye asla müsaade etmez.
Üçüncü husus, bu öğrencilerin öğretmenleri insanların dini değerlerine, inançlarına ibadetlerine saygılı olmayı hiç öğretmemiş mi? Öğretmenlik gönül işidir. Yalnızca ders konularını öğretmekle kalmaz bir öğretmen. Çocuğun terbiyeli olması için de ona hem güzel örnek olur, hem de elinden gelen gayreti gösterir.
Dördüncüsü, öğrencilerin Kurtlar Vadisi dizisinde Ömer Baba’nın Polat Alemdar’ın yanında cemaatle namaz kılarken öldüğü sahneyi canlandırdıkları gibi iddialar doğru olsa bile, bu, namazla olduğu kadar ölümle de alay edildiğini göstermez mi? Bal gibi gösterir. Ölümle alay etmek de ne demek? İnsan nerede, nasıl, ne zaman öleceğini bilemez. Namazda ölmek büyük bir nimettir. Çünkü kişinin imanlı olduğu anlaşılır.
Çocuklar artık evde ya da ellerine verilen akıllı telefonlardan Kurtlar Vadisini ve diğer dizileri izliyor demek ki. Geçenlerde bir ilkokul çocuğu bir arkadaşına cebindeki bıçağı çekmiş kurtlar vadisinde söylenen şu sözü söylemiş: biz rajon değil, baş keseriz. Ve sallamış çocuğa bıçağı. Görüldüğü gibi diziler çocukları çok olumsuz etkiliyor. Onları telefondan ve mafya dizilerinden uzak tutmak gerekir.
Hangi din olursa olsun dini değerlerle alay etmek doğru değildir. İnanmayabilirsin, emirlerini tutmuyor olabilirsin. Ne olursa olsun hiç kimsenin namaz gibi islamın en birinci ibadetiyle alay etmesine müsamaha ile bakılamaz. Hele de bunu “özgürlük” olarak ifade etmek son derece yanlıştır. Özgürlüğün da sınırları vardır, olmalıdır. Kişilerin inançlarına, ibadetlerine saygısızlık yapmamak gerekir.
Öğrencilere okulun rehberlik hocası ve idarecilerinin yol göstermesi gerekir. Cep telefonuyla okula gelmelerine kesinlikle göz yumulmamalı. Ayrıca öğrencilere, dini değerlerle, inanç esaslarıyla alay etmemeleri noktasında ciddi bir destek sağlanmalı. Bugün böyle bir akım çıkardılar. Yarın başka bir akım çıkarabilirler.
Çocukların eline telefon vermek en büyük yanlışlık. Okul idaresinin gaflet içinde olması da ayrı bir sorumsuzluk örneği. Üçüncü olarak çocuklara dini değerlere saygı göstermenin öğretilmemiş olması de öğretmenlerin büyük eksikliği. Öğretmenlerin bir kısmı sağlık raporu alıp okula gelmiyor. Bir kısmı da fenomen olmanın peşinde öğrencileri kullanıyor. Bu konuda anne-babalara, okula ve öğretmenlere bir de okul idarecilerine büyük görev düşüyor.
Herkes görevini yapsa, çocuklarımız daha şuurlu, saygılı ve sorumluluk sahibi bireyler olurlar. Ne buyuruyordu Peygamberimiz (s.a.v.). “ hepiniz çobansınız ve elinizin altındakilerden sorumlusunuz.”
Çoban olduğumuzu hatırlıyor muyuz sahi?