Tuhaf günler yaşıyoruz. Meditasyonu Müslüman milletimize benimsetebilmek için meditasyon seanslarında araya ara sıra Allah kelimesi sıkıştırılıyor. Bir bayanın affetme meditasyonunu izledim bir müddet. Artık iş çığrından çıkıyor sanırım. Bu hanımefendi kardeşimiz resmen Cebrail (a.s) gibi büyük melekleri “baş melek” diyerek meditasyona katıyor.
Olayın çarpıtması nerede diye soracaksınız şimdi. Biz insanız ve hata yapma, yanlış yapma potansiyelimiz var. Bir Müslüman olarak bir hata, bir yanlış yaparsam ne yaparım? Dinimizin bize öğrettiği gibi işlediğim hatadan ve yanlışlıktan pişman olurum. Tövbe ederim. Tövbe zaten yaptığımız yanlıştan dönme ve pişmanlık anlamlarına gelir. Peki yanlışlığı yaptığım için ben kendimden mi özür dilemeliyim? Bu meditasyon denen insanları Allah’tan uzaklaştırma metoduna göre evet. Buna göre ben kendimden özür dilerim demeliyim. Ya da baş melek Cebrail’in benim yanımda hazır bulunup beni hatadan arındırmasını beklemeliyim. Ruh çağırma gibi melek çağırma seansıyla bunu yapmalıyım. Bazı meditasyoncular aynen bunları söylüyor.
Bunun bir başka versiyonu da “kendime teşekkür ederim” seansı. Yada faydalandığımız şeylere teşekkür etme eylemi.
Bir belgesel izliyordum. Sanıyorum kutuplardaki yaşamı anlatan bir belgeseldi. Orada yaşayan insanlar kışlık yiyeceklerini karşılamak için geyik avına çıkıyorlar. Bir güzel geyiği avlıyorlar. Sonra avlarının başında durup “kendimi bana sunduğum için çok teşekkür ederim geyik” diyorlar.
Bu meditasyonlarda “kendimden özür dilerim, kendime teşekkür ederim” gibi laflar da buna benziyor.
Biz Müslüman olduğumuzu, kaynaklarımızı, kaynaklarımızın bize neler öğrettiğini, nelere inandığımızı unutuyoruz galiba.
Bir kere teşekkür edeceksek, neden kendimize teşekkür edelim. Kendimize teşekkür etmek ne demek? Bizi biz mi yarattık ki kendimize teşekkür edelim. Evrendeki varlıkları biz mi var ettik ki, onları avladıktan sonra onlara teşekkür edelim.
Bizi iyilik yapan insanlara teşekkür ederiz. Bu da çok önemli bir görev. Ama ağaca, hayvana vs teşekkür etmek, insanın kendisine teşekkür etmesi büyük saçmalık. İnsanlara teşekkür eden bir insan, her nimeti kendisine ihsan eden Allah’a teşekkür etmelidir. Bunun adı da dinimizde şükürdür. Teşekkür; yapılan iyiliklerin farkına varmaktır, şükür de verilen güzel nimetlerin farkına varmak ve o nimetlerin sahibi olan Allah’ı hatırlamaktır. Bu meditasyoncular nedense Allah’a şükretmekten bahsetmezler hiç. Çünkü farklı bir kaynaktan, Budizmden beslenmektedir.
Ayrıca bir de kendimizden özür dileme, kendimizi affetme ve baş melek Cebrail’in bizi arındırması için yanımızda hazır bulunmasına ve temizlemesine izin verme seansları var. Bakınız burada çok önemli bir çarpıtma söz konusu. Çünkü kendimizden özür dileme ve affetme, papazın Hristiyanların günahlarını çıkarmasına benziyor. Papaz yerine insan kendisini koymuş oluyor. Kişi papaz oluyor yani.
Diğer taraftan bir Müslüman olarak af dilememiz gereken, bizi yoktan yaratan, her türlü nimetleri veren, bizi hala mucize olarak yaşatan, bize yolumuzu bulmamız en son Hz. Muhammed’i (s.a.v) gönderen Yüce Allah’tır. Gafur, Gaffar, Rahim, Settar olan yüce Rabbimizdir. Çünkü biz sadece bu dünya için yaratılmış varlıklar değiliz. Ölüm var. Ahiret var. Hesap var. Allah’tan af dileyip bir daha o yanlışı yapmamaya söz vermemiz ve o kötülükle karşılaştığımız zaman bir daha onu yapmamaktır bizi günahlarımızdan hatalarımızdan arındıracak olan.
Bizi ne kendimiz günahlarımızdan arındırabilir ne de melekler. Ancak melekler biz iyi insanlar olursak bizim affedilmemiz için Allah’a dua ederler. Melekleri Allah gibi göstererek bu Müslüman insanları yanlışa yönlendirmenin alemi yok. Ama maalesef cehalet kol gezdiği için insanlar sosyal medya üzerinden meditasyon adı altında yayın yapan yeni çağdaş papazların öğretilerine kanıyorlar. Allah’la bağlarının kesildiğini, hatta Allah’a imanlarının çok ciddi tehlikeye girdiğini fark etmiyorlar bile.
Lütfen dikkatli olalım. Bize sunulan her şeyi doğru olarak kabul edip balıklamasına üzerine atlamayalım. Bu bizi inanç bakımından çok ama çok zor duruma düşürebilir. İmanımız gider, biz de imansız gitme tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliriz.