İslam şairimiz Mehmet Akif merhum bir şiirinde, “Biz ki her mevcûdu yıktık gāyesiz bir fikr ile,/Yıkmadık bir şey bıraktık, sâde bir şey: Âile.”diyordu. Ailemiz güçlü dini ve milli kültürümüzle beslendiği için bugüne kadar büyük oranda sapağlam kaldı. Ama artık son yıllarda ailenin gittikçe zehirlendiği, dinamitlendiği, paramparça edilmek için büyük çaba sarf edildiği görülüyor.
Özellikle televizyonlardaki bazı diziler bunların sosyal medyada yer alan ve hızla yayılan kısa kesitleri göz göre göre aileyi değersizleştirmeye, çürütmeye, yıkmaya çabalıyor.Yapılan araştırmalar bu dizilerin ya isimleriyle beraber tamamen ya büyük ölçekte ahlaksızlığı yaymaya çalışan Kore dizilerinden kopyalandığını gösteriyor. Öyle olmasa bile içerik olarak toplumumuzun ahlak yapısına uymadığı bir gerçek. Bâtılı tasvir etmek, safi zihinleri bozar. Bu yüzden yanlış olan şeylerin burada tasvirini yapmaya gerek yok.
Toplumumuzda elbette kötü örnek olacak aileler var. Ama bu ülkede yaşayıp bu memleketin memesinden süt emen kimselerin, senaristlerin, yönetmenlerin ve bütün bunlara zemin hazırlayan televizyon sahiplerinin birkaç kötü örneği herkese mal ediyormuş gibi ahlaksız dizileri ön plana çıkarması affedilecek mesele değil.
Özellikle erkekleri sürekli kadınlara şiddet uygulayan, aldatan; kadınları ezilen, aldatılan ve aldatan kimseler olarak göstermeye çalışmalarını iyi niyetle izah etmek imkansız.
Kitle iletişim araçlarıyla topluma içerik sunan medya ve sosyal medya platformlarının aileyi ve gelecek neslimizi olumsuz etkileyecek yayınları yapmaktan alıkoymaya bizim gücümüz yetmez. Çünkü bunlar bu Müslüman aile modelinin bozulması üzerinden para kazanmak isteyen, gözü paradan başka bir şey görmeyen kimselerdir. Bir de aileyi bozmayı göze almış olan gözü dönmüş, şeytanın görevini üstlenen kimselerdir.
Devletimiz elbette ki çok güzel şeyler yapıyor. Hükümetimiz güzel şeyler yapmak için çabalıyor. Tiktok gibi ahlaksız yayın yapan platformlara çekidüzen vermek için gayret ediyor. Aile bakanlığı da bu çerçevede aileyi doğrudan bozmayı hedefleyen bu dizileri mercek altına alıp derhal engelleme teşebbüsünde bulunması elzem. RTÜK bu ahlaksız içerikleri daha filmler yayınlanmadan kontrol etmeli, gerekirse yayınına izin vermemelidir. Hükümetin yapması gereken şey, bu tür dizilerin yayından kaldırılmasıdır. Yalnızca bunun için bazı yönergeler hazırlanabilir. Aile olmayı özendirici, örnek ailelerin rol model yapıldığı dizilere mali destek verebilir.
Milletimizin sayın Cumhurbaşkanımızdan beklentisi, bu ahlaksız ve aileyi yok edici dizilerin durdurulması için derhal emir vermesi ve gereğini yerine getirmesidir. Güzel örnekler yine dizi filmlerin izlenebilirliğini artıracak olan merak unsurunu barındıracak şekilde sunulabilir.
Batının ve bir çok ülkenin yıktığı aile düzenini tekrar kurmak mümkün değil. Ülkemizde de gittikçe yozlaştırılan ve küçümsenen, kaosun kaynağı imiş gibi gösterilen ailenin yıkılmasına ramak kaldı. Eğer bugünden tezi yok tedbir alınmazsa küle dönen aile kurumunun arkasından dökeceğimiz gözyaşlarının da bir faydası olmayacak.
Aile son kalemiz. Bu son kaleyi yıkmak için çok gayret sarf ediliyor. Özgürlük adı altında ailemizin köküne kibrit suyu dökenlere ses çıkarılmazsa, aile de darma-duman olursa bizi ayakta tutacak çok önemli bir direk yıkılmış olacaktır.
Yayınlanan ve yayınlanacak olan dizilerin kaldırılması, özendirici aile filmlerinin maddi olarak da desteklenmesi için başta Aile Bakanlığı olmak üzere bütün kurumların üzerlerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmesi tek arzumuz ve temennimiz. Umarız daha fazla geç kalınmaz. Çünkü her geçen gün ailemizin aleyhine işliyor.