Sen Neredesin?

Atike Barın

Herkes herkese bir şeyler hatırlatır, öğüt verir, derdini dinler..

Şikayetler uçuşur ortamda, çözümler sunulur yaralara merhem mahiyetinde.

Böyle durumlarda bir de bakmakla görmek arasındaki farkı hatırlatın onlara.

Yaralar nasıl açılır, nasıl kapanır bunun nasıl olduğunu anlatın bir de.. Dert, tasa sandıklarımızın gelişimimiz için hayatımıza kasdi gönderildiğini hatırlatın. Ayrıca anlık olanları doğru değerlendirmenin yollarından bahsedin.

Mesela bugün yolda giderken neyi gözlemlediniz?

Çay içerken tadının keyfini çıkardınız mı?

Bir elmayı ısırınca, dişlerinizin arasından çıkan o sesi duydunuz mu, burnunuza gelen kokuyu, dilinize akan suyunu damağınıza değen aromayı hissettiniz mi?

Yoksa yediğiniz elma bitmiş, çöpünü atacak yer ararken "ne zaman bitti" diye mi düşündünüz?

An an olan her şeyi, her tadı, her kokuyu, her sesi, her görüntüyü ne kadar algılıyorsak o kadar yaşıyoruz, şimdi ve buradayızdır aslında. Böyle olursa her anın tadı bir başka olduğundan acılara yer bırakmadan yol alabiliriz. Daha az depresif, daha çok canlı kalırız..

İnsanlar anda değil.

İnsanlar dünde ve yarında.

Dün duydukları, gördükleri ile bugünü yaşıyor.

Ya da yarının getirecekleri ile bugunu kaçırıyorlar.

Hatıralar geliyor başlıyor konuşmaya.. Anlatıyor, abartıyor.

Çocukların derdi.. Ailede olmuş bitmişler.. İşteki problemler...

Bir kısmımıza da hayalleri gelir

Gözüne kulağına ilişir.

Düşlerin alemi de bir başka yansır şimdiki anımıza.

Doğal bir süreç gibi görünse de

İnsanın o anki alemini tesir altına alır dün ve yarın algımız. Böyle olunca şu an yaşanan, bize sunulan güzel ikramları kaçırırız.

Aslında her yerden delik deşik kırık döküğüz.

Hep kaçak var içimizden dışarıya.

Dışardan içeri de sızıntı alıyoruz.

Bu yaşama halinde iken, gün biter gece biter, aylar biter yaralı halimizle hiçbir şeyin gerçek tadını almadan hayatın anlamını farketmeden geçer gideriz.

Uçan bir kuşa ne zaman hayranlıkla baktık. Omuzumuza dokunan bir el gibi, başımıza düşen yağmur damlasına ne zaman başımızı kaldırıp bulutlara baktık. Yolumuzun üzerindeki geçip gittiğimiz Ağaçlara ne zaman dokunup yaslandık.. Günün başında ve gecenin sonuna ulaştığımızda ne çok şey kaçırmış oluyoruz. Her şeyi kusurlu, arızalı, sorunlu, problemli olarak görüp algılamayı bırakmazsak bu hayatın tadını çıkarmadan şikayetler ile geçip gideceğiz.

Oysa,

"Yeri göğü birbiriyle tam bir uygunluk içinde yaratan O’dur. Rahmânın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun?"

Mülk 3

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.