Ramazan-ı Şerif, duâ ve yakarış ayıdır. Müslümanların hayatında önemli bir yeri olan duâ, Ramazan ayında daha bir hissedilerek, inanılarak yapılır..
Çünkü Ramazan orucu kulun Yaratıcısına muhtaç olduğunu daha iyi fark edebildiği bir aydır. Kul, Yaratıcısına olan muhtaçlığını hisseder ve duâ ile gösterir. Duâ, kulun Yaratıcısına olan sadakatinin bir ifadesi olur.
Ramazan-ı Şerif’i yaşayan insanlar her anlarını aslında duâ ile geçirirler. Oruçluyken her hareketlerinin bir sevap olduğunun farkında olan insan tüm zamanını ibadetle geçirmekte olduğunun huzurunu hisseder.
İftar ve sahur vakitlerinde Rezzak olan Allah’a (cc) edilen duâlar aslında duâların en lâtifidir. Allah’ın (cc) verdiği nimetlerin karşılığı olarak İnsan duâ ile Rezzak’ına teşekkür ediyor olmanın huzuru hissederler..
Görüyoruz ki İftar anında, sahur vaktinde seherde ve Kadir Gecesi'nde edilen münacatların lezzeti diğer aylarda edilen duâların lezzetinden daha farklıdır.
Kur’ân ve orucun feyzinin yaşandığı bu ayda yapılan duâlar, ibadetler, mukabeleler Rabbin katında kıymetli bir makbuliyet kazanarak, adeta melekleşmiş yada ruhanileşmiş bir dönüşüm yaşatıyor oruçlu İnsana..
Bu özel dönüşüm anlarını hissederek ve şükrederek yeni ve yüksek bir şuurla bayramı ve sonrasını da yaşamak için niyet etmek ve yardımı Allah'tan bilerek bir ömür yaşamak ne güzel bir lütuf olur insana.