Her devrin değişen şartlarına göre kadın; bazı kesimler tarafından sömürü aracı olarak kullanılmıştır… Cennette yaratılan kadın, şeytanın hilesine kanınca cennetten çıkarıldı. Böylece kadın üzerinde ilk sömürü uygulaması şeytanın hilesi ile başlamış oldu... Eskiden küçümsenip şiddet uygulanarak kadın sömürülüyordu. Şimdi ise övgü ve takdirlerle, alkışlarla sömürülerek çıkar aracı yapılıyor. Övgülerle, iltifatla ve teşhirle sözde, “kadının hakları” öne çıkarılıyor. Kadını; kimliğinden çalarak, soyup soğana çeviren hırsızlar, kimliksiz ve kişiliksiz yeni bir tür inşaa ediyorlar. Bu tuzağa düşen kadınlar ise soyunup dökülerek kimlik ve kişilik kazandıklarını sanıyorlar. Haklarına ulaştıklarını—ulaşacaklarını sanıyorlar… Oysa bir bilebilseydi hemcinslerim, kadının hakkı cennettir. Yoksa, ayağının altına serilen cennet mekânlarından daha fazla hak verecek birini mi arıyorlar kadınlar? Haklarını “cennet” olarak peşinen almış bulunan kadınlar bu müjdeden habersizler mi Yoksa?
* * *
Kadına sosyal bir konum verilmeye çalışılırken; önemli olan kadının cinsel kimliği mi, yoksa hayata olumlu değer katacak fikirleri, çalışmaları ve topluma yön verecek üretkenliği mi?
* * *
Kadına verilebilecek hangi makam “annelik” makamından daha yüksek olabilir? Başka makam ve mekânlarda dolaşmakla ayaklarımızın altına serilen cennetten uzaklaşmış olmaz mıyız?
* * *
Kadına yakışacak olan bu anlamlı rolü toplum teşvik etmelidir. Kadın; insanlık vasıflarının en yücelerinden görülüp değerlendirmelidir. Kadın, insanlık tarihinin ilk başladığı cennet evinde, özel istek üzerine özel olarak yaratılmıştı. Yaratanın, Rahman, Rahim, Cemil, Sabır, Halim, Gafur, Şekûr, Kerim, Vedud, Vekil, Veliyy, Afüvv, Rauf, Nur, Bedi, Selam, ve dahası… İsimlerine aynalık yaparak kadın isim kazanmıştı. Yaratıcının güzel isimlerinin tecellilerine mazhar olan kadının ismi vardı…
* * *
Cennette yaratılmış olan kadın türü, erkek tarafından yanlış değerlendirildiğinden beri, birbirlerini tamamlamak yerine, erkeğin eksik olarak varlığını sürdürmesine sebep olmaktadır. Bütün benliğini kadının sadece cinselliğine hasreden bir erkeğin ne yazık ki tamam olduğu düşünülemez. Bu durumda erkek için büyük bir eksiklikten söz edilebilir.
“Tamamlamak” için yaratılan karşı cinsler; bu bakış açısıyla kendilerini bir kere daha “tanımlamak” için dikkatlice düşünmelidir…