Yüce Allah Kur’an’da insanlara “iyi olmalarını, iyilik yapmalarını, iyilikte ve iyi işlerde yardımlaşmalarını” emreder.
İmanlı ve salih amel sahibi hayırlı kişilerin iyiler olduğunu ve bunların fayda bulacağını söyler.
Kötülük yapanların da zarar göreceğini anlatır.
Ömür müddetini iyilikle değerlendirenlere daha iyisinin verileceğini ve öteki dünyada cennete gireceğini, kötülerin de cezasını çekeceklerini bildirir.
Devamında ise “kötülüğe iyilikle engel olmanın da önemini” bildirirken, iyiliğin kıymetli olanının da karşılıksız yapılanlar olduğunu ifade eder.
Kur’an’da belirtilen bu durumları en doğru anlayan, şahsında yaşayıp örneklendiren Sevgili Peygamberimiz de iyilikler konusunda bize örnek olmaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.v) veren elin alan elden üstün olduğunu anlatır.
“Bir hurma ile bile olsa iyilik yapanın cehennem ateşinden uzak olacağını” belirtir.
Gücü yetmeyenlerin ise, güzel sözle, tebessümle, selam alıp vermekle, insanlara zarar verecek engelleri kaldırmakla (Maddi, manevi) yaşlılara, kimsesizlere yardımcı olmakla erişebileceklerini müjdeler.
Yine Efendimize (s.a.v) göre kişinin el emeği alın teri ile kazanması kendisinin ve aile fertlerinin ihtiyaçlarının karşılanması ve garibe düşküne maddi manevi destek vermesi de bir iyiliktir.
Allah Resulü’nün bildirdiğine göre nerede sıkıntıya düşmüş biri varsa desteklemek, ona ümit ve moral vermek, iyiliği çoğaltıp yaymak, kötülükten sakınmak ve kötülüğün önlenmesi için çalışmak, zalime ve haksızlığa engel olmak da iyiliktir.
Hastaları ziyaret edip şifa dilemek, maddi sıkıntısı varsa gücü kadar yardımcı olmak, derdi varsa dinlemek, sevincine ortak olmak sıkıntısında teselli olmak da iyiliktir...
Tüm bunlara göre anlaşılıyor ki İslam dini insanları tebessümlü, sevimli, müjdeleyici, yardımsever, iyiliksever olmaya davet ediyor ve iyiliğin yollarını gösteriyor.
Geçip giden ömrümüzün iyiliklerle geçiyor olması yeni gelecek günlerin ise iyiliklerle yaşanması için dua ve gayret içinde devam etsin hayat.