Büyük Karar, Büyük Kâr

Ahmet Yılmaz

Ey insan!
Bu ömür senin mi sandın?
Bu can, bu mal, bu göz, bu akıl…
Hepsi birer emanet, birer imtihan!

Bak, fırtınalı bir savaş meydanındasın:
Zaman akıyor, dünya dönüyor,
Gençlik gidiyor, ömür tükeniyor…
Ne sen kalıyorsun, ne malın kalıyor,
Ne sevdiğin, ne sevdalandığın!

Ama bir ses var göklerden yükselen:
Kur’ân’ın semâvî sadâsı diyor ki:

“Allah, müminlerden canlarını ve mallarını satın aldı;
Karşılığında onlara Cennet verdi.”

Düşün şimdi:
Bu ne ticaret!
Fânî ömür bâkîye dönüyor,
Dakikaların çiçek açıyor,
Gözün ilahî sanatların seyircisi oluyor,
Aklın kâinat hazinelerinin anahtarı oluyor.
Dilin şükürle bir cennet bahçesi oluyor.

Ve sen — ey zaîf, ey fakir insan!
O’nun kudretine yaslanınca
Hayat yükün hafifliyor,
Kederin rahmete, gamın şükre dönüyor.
Terhis günü geldiğinde
Ödülün Cennet meyveleri oluyor.

Ama satmazsan…
Bütün sevdiklerin elinden alınacak,
Günahlar zincir olup boynuna dolanacak.
Gözün nefsin kölesi olacak,
Aklın azap makinesi olacak.
Ve sonunda o kapılar açılacak:
Cehennem seni çağıracak!

O hâlde, ey nefsim!
Artık karar ver!
Bu pazarlığı kaçırma!
Bu ticaretten geri kalma!

Gel, ömrünü, malını, canını,
Kayyûm-u Bâkî’ye sat!
O’na kul ol, O’na asker ol!
O’na sat ki:
Ömrün sonsuzluğa dönüşsün,
Kalbin sükûna ersin,
Ruhun sevinçle coşsun,
Ve sonunda Cennet sana kucak açsın!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.