Ey dost! Ölüm, yolumuzun üzerinde ağzını açmış ve bizleri yutmak için hazır bekliyor. Fakat hangi noktada ve nerede olduğunu bilemiyoruz. Bundan dolayıdır ki, biz ölüme her zaman hazır olmalı, hayatımızı da bu çerçevede yaşamalıyız.
**********
Ey dost! Hayat, iman ve ibadet ile güzelleşir ve anlam kazanır. İmansız ve ibadetsiz bir hayat, insaniyetten uzak ve nefsin egemen olduğu bir hayattır. İnsanlar, iman ve ibadet ile insanlık âleminde terakki eder, hayatın hakiki manasını yaşar, saadet ve huzur iklimlerine kanat çırparlar.
**********
Ey dost! Hayat, ayak uydurmakta zorluk çektiğimiz bir sür'atle ebediyete doğru akıp gitmeye devam etmektedir. Elimizde sadece zarar, hüsran ve hezimet bırakarak gitmesini istemiyor ve Allah'tan af ve rahmet dileyebilecek bir yüzümüzün olmasını arzu ediyorsak, günah ve sevaplarla kaideleri belirlenmiş mümince bir hayata azami derecede dikkat etmek zorundayız.
**********
Ey dost! Müminler; tavırları, üslupları ve duruşları ile nezih olurlar ve karşılarındaki muhataplarına güven verirler. İnsanlar, müminlerin kendilerine bir haksızlık yapmayacakları konusunda da emin olurlar. Eğer bu güzel hasletlerin aksi bir durum ortaya çıkarsa, öncelikle müminler kendilerine bir çeki düzen vermeli, imanın hakem olduğu bir vicdan muhasebesi yapmalıdırlar.
**********
Ey dost! Kıyamet yaklaştıkça fitne de o oranda şiddetleniyor. Nefis ve şeytan çok daha sinsi tuzaklar kuruyor, müminleri bekleyen tehlikeler daha büyük boyutlara ulaşıyor. Böyle büyük bir tehlike içinde bizim en büyük sığınağımız, ihlas ve takva zırhlarına bürünmektir.
**********
Ey dost! Müslümanların birbirlerine düşürülmesi, İslam düşmanlarının her vesile ile kullanmaya çalıştıkları alçakça bir yöntemdir. Maalesef çok şuurlu bildiğimiz müminler bile zaman zaman bu alçak oyuna alet olabilmektedirler. Küfür ehlinin ve zındıka komitelerinin, hiç bir zaman bizim hayrımızı istemeyeceklerinin bilinciyle hareket etmeli, devamlı surette uyanık ve dikkatli davranmalıyız.
**********
Ey dost! Hakta ve hayırda sebat ve metanet üzere bir hayat geçirmemiz için, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a her zaman dua ve iltica etmek mecburiyetindeyiz. Rabb'imiz, kendisine dua ve samimiyet ile iltica eden kullarını, elleri boş çevirmez.
**********
Ey dost! İslam âlemi, tarih boyunca çok dehşetli fitne ve nifak hareketlerine sahne olmuş, büyük ıstıraplar ve acılar yaşanmıştır. İbret alınmayan ve ders çıkarılmayan tarihi hadiseler tekerrür ettiğine göre, müminler bu büyük felaketlerin veballerine ortak olmamak için, üzerlerine düşen vazifeyi yapmak zorundadırlar.
**********
Ey dost! Mümin emaneti esas sahibine teslim edinceye kadar, muhafaza etmek ve halel getirmemek mecburiyetindedir. Emanet, ancak sahibinin izni ve rızası dâhilinde tasarruf edilebilir. Bu emir ve iznin haricindeki herhangi bir tasarruf, emanete ihanet anlamına gelir ve cezayı gerektirir.
**********
Ey dost! İslam düşmanları, Müslümanları kendi saflarına çekmek ve birbirlerine düşürmek için, akla hayale gelmedik fitnelere ve yöntemlere başvururlar. Çoğu zaman hayırhah gibi görünür ve bazen de haklı gibi görünen ve akla yakın gelen yol ve gerekçelerle kandırmaya çalışırlar. Böyle durumlarda mümin feraset ve basiret ile Allah'ın yardımına iltica etmelidir.
**********
Ey dost! Rabb'imiz, bu hayat yolculuğumuz esnasında bize çeşitli fırsatlar verir. Hayat imtihanını kazanabilmemiz için, farklı ve çeşitli imkânları yaşarız. Rahmet ve mağfiretinin büyüklük ve genişliğini bu vesileler ile biz aciz ve fakir kullarına gösterir. Bizlere düşen görev, bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek affa liyakat kabiliyetini göstermektir.
**********
Ey dost! Allah'ın bize bahşettiği ve hızla akıp giden bu dünya hayatını, istikamet ve rıza dairesinde geçirmek için, büyük bir dikkat ve gayretle hareket etmek zorundayız. Çünkü ihmal ve kusurlarımız, bizleri nefis ve şeytanın oyuncağı haline getirerek, ebedi hayatımızı büyük bir tehlikeye yuvarlayabilir.
**********
Ey dost! Şer güçler, daima müminlerin hayırhahı görünerek, durmaksızın fitne kazanları kaynatmaya devam ederler. Aldatmak için ustaca çalışır, batılı hak olarak göstermek için bütün taktikleri ayrıntılı bir şekilde kullanırlar. Bu büyük tehlikeye karşı, daima uyanık ve pür dikkat olmak zorundayız. Ayrıca en büyük dayanağımızın da, Rabbimizin inayet ve yardımı olduğunu da bir an bile unutmamalıyız.