Bursa için anlatılacak konular elbette bunlardan ibaret değildir. Bursa için daha çok şey söylenebilir. Fakat ben bu yazıların yazılmasına vesile olan önemli bir organizasyondan da kısaca bahsetmek istiyorum.
Bursa bugünlerde İttihad Eğitim ve Kültür Derneğinin daveti ve ev sahipliğinde Muhabbet fedailerinin iki gün süren kardeşlik ve muhabbet toplantılarına sahne oldu. “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur” düsturunu kendilerine rehber kılarak Muhabbet Platformu çatısı altında bir araya gelen Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri Türkiye’nin dört bir yanından Bursa’ya gelerek muhabbet ve uhuvvet ikliminde soluklandılar.
İstanbul’dan Van’a, Yalova’dan Rize’ye, İzmir’den Diyarbakır’a kadar uzanan geniş coğrafyamızın kalbi muhabbet ile çarpan kahramanları, tadına doyum olmaz nur ikliminde, kalpleri ve ruhları şifayab eyleyen sohbet ve samimiyet dolu güzel günler ve saatler geçirdiler.
Bursa’nın kalbi muhabbet ile çarpan nur kahramanları, büyük bir titizlik ve misafirperverlik ile ellerinden gelenin fazlasını yaparak, ev sahibi olmanın bütün gereklerini yerine getirdiler. İttihad Eğitim ve Kültür Derneğinin bütün mensupları, Mustafa Yılmaz, Mehmet Demirci, Abdulbari Aydın, Cihat Bakgör, Kemal Bayraktar, Levent Gökbulut, Veysi Er, Hasan Kaşıkçı, Mehmet Okyay, Abdullah Seymen, Yasin Biçer ile birlikte ismini sayamadığım çok sayıda hizmet kahramanının üstün gayretleri ve titiz organizasyonları ile her şey gayet güzel bir şekilde ve mecrasında akıp gitti.
Perşembe günü ulaştığımız Bursa’da Abdulbari Aydın dostumuzun sıcak ve samimi ikramları ile başladığımız gezimiz, aynı minval ve aynı sıcaklık ile sonuna kadar devam etti. Bursa’nın yöresel lezzetleri olan pideli köfte ve süt helvasını, işin ehlinin ikramı ile tatmak bir başka güzel oluyor.
Cuma günü Bursa’nın tarihi ve turistik yerlerini, cami ve külliyelerini Mustafa Yılmaz hocamızın enfes anlatımı ve tanıtımı ile adeta manen yaşayarak ruhumuza nakşettik. Mustafa Yılmaz hocam, yaklaşık kırk beş sene evvel gelip yerleştiği Bursa’nın maddi ve manevi güzelliklerini profesyonel bir rehbere şapka çıkartacak bilgi ve donanım ile gayet güzel bir şekilde anlattı.
Ulu Cami’de kıldığımız Cuma namazının ardından davetlisi olarak gittiğimiz Bursa Kültür Vakfı’nın samimi kardeşlik sofrasında yorgunluğumuzu biraz da olsa üzerimizden attıktan sonra yeniden yollara düştük.
Bursa’nın gezilecek ve görülecek yerleri çok fazla ve bunların hepsini bir gün içinde gezmek mümkün değil. Biz de değerli rehberimiz Mustafa Yılmaz hocamızın refakatinde bir gün içinde çok önemli yerleri büyük bir haz ile gezmeye çalışıyoruz. Gezdiğimiz tarihi yerlere ilaveten 2018 yılında tamamlanarak ziyarete açılan ve Bursa’nın fethi ile birlikte Osmanlı başkenti olduğu dönemlerin muhteşem bir panoramasını 360 derecelik bir bakış açısı ile sunan Panorama Müzesini de gezmenin keyfini yaşadık. Fetih anılarını sanki canlı bir şekilde yaşıyormuşsunuz gibi muhteşem bir görsel panorama sunan bu müzeyi de mutlaka gezmek gerekir.
Emir Sultan Camii ve Külliyesi de ziyaret edilecek yerler arasında çok özel bir öneme sahip. Bir tepenin üzerine kurulu bu mekânın maneviyatı, buram buram ruhunuza doluyor. Yıldırım Bayezid’in damadı olan gönül eri Emir Sultan’ın, Bursa’nın manevi ikliminde çok büyük katkısı ve etkisi, günümüze kadar belirgin bir şekilde devam ediyor.
Cuma akşamı İttihat Derneğinin sohbet mekânında dostlarımız ile nefis sohbetlerin eşliğinde hasret gidermeye çalışıyoruz. Değerli Said Özadalı abimizin Nurların engin denizinden bizlere sunduğu ve büyük bir dikkat ile dinlenen ve zaman zaman müzakere tarzında cereyan eden dersin feyzinden, fehmimiz derecesinde istifade etmeye gayret gösterdik.
Cumartesi günü, gün boyunca Muhabbet Platformu’nun Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelen muhabbet fedaisi mensupları ile çok faydalı, verimli, vakur ve geleceğe dönük güzel görüş ve bakış açıları ile bezeli dopdolu bir müzakere ve sohbet gerçekleştirdik. İnsanların imanının kurtulmasına hizmet etmek, bu vatan ve millete faydalı birer fert olmalarını sağlamaya dönük bir gayret ve niyetin eseri olan bu müzakereler, inşallah faydalı ve feyizli semereler ile bütün vatan ve dünya zemininde tesirini gösterecektir. Sekülerizmin, hedonizmin, deizmin bütün dünyayı ve gençlerin çok önemli bir kısmını adeta esir aldığı ahir zamanın bu dehşet ve vahşeti içinde, bu iman hakikatlerinin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu, bu materyalizm belasının en büyük ve en tesirli panzehiri vazifesi gördüğünün tecrübelerle sabit olduğunu bir kez daha anladık. Bunun için de bu vatan ve bu milleti seven her bir ferdin ve özellikle yetkililerin, bu hakikatlerin insanlarımıza ve özellikle gençlere en tesirli şekilde ulaştırılması için üzerlerine düşen vazifelerini yerine getirmelerinin ihmal edilemez bir zaruret olduğunu hep beraber bir kez daha müşahede ettik.
Cumartesi akşamı da ruhlara inşirah veren sohbetler devam etti. Prof. Dr. Muhammed Gür hocamızın güzel ve son derece müessir dersini, bütün arkadaşlarımızla beraber pür dikkat ve manevi bir keyif ile dinledik. Yılların tecrübesi ile bezeli bu güzel dersin; ilgi ve merak ile takip eden vicdanlarda ve akıllarda çok güzel tesirler bıraktığını rahatlıkla söylemek mümkün.
Daha sonra son günlerde “Kutup Yıldızı” adını verdiği çok önemli bir esere imza atan Yazar Hüseyin Yılmaz dostumuzun sohbeti başladı. Bu konuya ayrı bir yazıda değinmek istiyorum.
4 Mayıs 2025 tarihinde Dağyenice Sosyal tesislerinde Ali Çakmak abi için yapılan anma programının ardından Nur Vakfı Başkanı Mustafa Cabi, Vakıf Sekreteri Sezer Harman, Mustafa Yılmaz ve Mehmet Demirci abiler ile birlikte tarihi İnkaya Çınarı’nın altında güzel bir sohbet eşliğinde çay içmenin de zevkini yaşadık. Gerçekten çok yoğun bir ziyaretçi topluluğu ve haşmetli İnkaya Çınarının birlikteliği de çok güzel bir görüntü oluşturuyordu.
Dağyenice Sosyal Tesisleri ve Tarihi İnkaya Çınarı faslından sonra, bu sefer Kemal Bayraktar abimiz ile buluştuk. Yıllar önce memleketi Muş ilinden gelip Bursa’ya yerleşen Kemal abimiz, memleketi ile olan bağını hep devam ettirdi. Bursa’da kurulan Muşlular Derneğinde de aktif olarak görev yapıyor. Bursa’da yerel lezzetler ile birlikte, ülkemizin dört bir yanında nam salan lezzetlerin de bir harmonisi yaşanıyor. Bursa’da, Erzurum’un meşhur Cağ kebabını, kendi kaynağındaki lezzeti ile tatmak da gerçekten çok güzel.
Dört günlük Bursa ziyaretimiz, işte bu şekilde çok güzel sohbet, muhabbet, dostluk ve kardeşlik sahneleri ile bezeli bir şekilde yaşandı. Rabbim emeği geçen herkesten ve ülkemizin dört bir yanından bu dostluk ve muhabbet şölenine katılan dostlarımızdan razı olsun.
Rabbim bizleri, hem dünya ve hem ahirette çok daha güzel “Muhabbet Şölenlerinde” buluştursun.