Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
Yüce Allah insanın nelerle imtihan edildiğini Bakara suresi 155. ayet-i kerimesinde şöyle bildiriyor:
“Andolsun ki sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azalma ile imtihan ederiz, deneriz. Sen sabredenleri müjdele.”
(Bakara:2/155)
Allah burada “veleneblüvenneküm” yani sizi sınava tabi tutarız derken, “siz” tabiriyle bütün insanları kastediyor. O halde Allah bütün insanları bu sayılan unsurlarla deniyor, imtihana tabi tutuyor.
Yerinde korku ve hayatı koruma
Ayette ilk zikredilen husus “korku”dur. Cenab-ı Allah bizleri biraz korku ile deniyor. Yüce Allah bizlere “korku” hissi vermiştir. Korku hissinin esas verilme sebebi “hıfz-ı hayat”tır, yani hayatı korumaktır. Korku haddi aşarsa insana zarar verir. Korku da bir imtihan vesilesidir. İnsanın korkulmayacak şeylerden korkması büyük bir elem kaynağıdır. Zaten korku kalbin elem çekmesidir. Zarar verecek bazı şeylerden korkmak insanı o zarar verici unsurlardan uzaklaştırır. Dolayısıyla yerinde korku insanın hayatını korumasını sağlar.
Acaba insan sadece dünyevî istikbalden mi korkacak? Yoksa uhrevî istikbalden de korkacak mı? İnsanı dünyevî olarak en çok korkuya sevkeden şey, rızık noktasıdır. Acaba sonraki senelerde aç kalır mıyım, diye insan endişesini diye getirir. Halbuki dünyevi rızık Allah’ın taahhüdü altındadır. Ama kabirden sonraki hayat Allah’ın taahhüdü altında değildir. Bu yüzden korkusunun yönünü ahireti kurtarmaya yönlendiren kişi, korku imtihanını başarıyla geçebilir.
İkinci olarak, açlık imtihanı vardır. Bazı müfessirler buna “oruç” demektedir. İnsan oruç iken aç kalıyor ve buna sabretmesi gerekiyor. Bunun dışında insan zaman zaman darlık içinde bulunabilir. Durumu iyi iken kötüleşebilir. Her halde sabretmek gerekmektedir.
Üçüncü sınav vesilesi mallardan biraz eksilmesidir. Allah Kur’an’da zenginlere zekatı farz kılıyor. Bütün insanlara da sadaka vermeyi tavsiye ediyor. İnsanın kazanmış olduğu maldan başkalarına vermesi en zor olan işlerdendir. Bunun için bunun adı, “imtihan”dır. Diğer taraftan zengin olarak insanların bir gün fakir olabileceklerine de vurgu yapılıyor. Zenginlik bir imtihan vesilesi olduğu gibi fakirlik de bir imtihan vesilesidir.
Dördüncü imtihan vesilesi “canlardan azalma”dır. Bu da insanların eşinin, akrabasının, çoluğunun çocuğunun hasta olmasıdır. İnsan böyle durumlarla karşılaştığında asla şikayetçi olmamalı ve sabretmelidir. Çünkü bu da bir imtihan vesilesidir.
Ürünlerden eksiltme de tefsirlerimizde çocuklarının ölümü olarak açıklanıyor. Bununla tarlaya, bahçeye ekilen ürünlerin eksiltilmesi de kastedilmiş olabilir. Her iki durumda da sabırlı olmak gerekir. Çocuklarımız öldüğünde feryad-ü figan etmemeliyiz. Onların bizlere Yüce Allah’ın birer hediyesi olduğunu düşünmeliyiz. ”Allah’tan geldi yine Allah’a döndü, cennetin bir kuşu oldu.” demeliyiz. Tarla ve bahçelere ektiğimizi ürünler de bazen az verebiliyor ya da hiç vermeyebiliyor. Bu durumda Yüce Allah bizim nasıl tavır sergileyeceğimizi ölçmek istiyor. Bize düşen; Allah çok verdiğinde şükretmek, az verdiğinde sabretmek ve asla isyan etmemektir. Çünkü onun hikmetinden sual olunmaz.
Allah’ım! Sen bizleri bu ayette sayılan biraz korku, açlık, maldan, candan ve üründen eksilme gibi imtihanlara denediğin zaman bizlere güzel sabır nasip et. Amin.
www.muhabbetmedya.com