Sihirden korunmak için...

Sihir, sebebi gizli olan ince şeydir. Sihir dinî anlamda, insanları aldatmak, kandırmak için kullanılmaktadır. Sihir doğruyu yanlış, yanlışı doğru, hakkı batıl, batılı hak göstermektir. Bu ayette sihirle ilgili bazı önemli hususlara dikkat çekilmektedir.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Yüce Allah Bakara Suresi 102. Ayetinde şöyle buyurmaktadır:

“Süleyman’ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların söylediklerine tabi oldular. Halbuki Süleyman Kafir olmadı. (Büyü yapmadı ve ona inanmadı) Lakin şeytanlar kafir oldular. Çünkü insanlara sihri ve Babil’de Harut ile Marut’a indirileni öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek herkese, “Biz imtihan için gönderildik. Sakın yanlış inanıp da kafir olmayasınız” dedikten sonra ancak sihir ilmini öğretirlerdi. İşte bunlardan karı ile kocanın arasını açacak şeyi öğreniyorlardı. Fakat Allah’ın izni olmaksızın bununla kimseye zarar verebilecek değillerdi. Kendi kendilerine zarar verecek ve bir fayda sağlamayacak bir şey öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu her kim satın alırsa, onu alanın ahirette bir nasibi olmayacağını da çok iyi biliyorlardı. Hakkiyle bilselerdi, uğruna canlarını sattıkları şey ne çirkin bir şeydi.”
(Bakara:2/102)

Sihir, sebebi gizli olan ince şeydir. Sihir dinî anlamda, insanları aldatmak, kandırmak için kullanılmaktadır. Sihir doğruyu yanlış, yanlışı doğru, hakkı batıl, batılı hak göstermektir. Bu ayette sihirle ilgili bazı önemli hususlara dikkat çekilmektedir.

Her şeyden önce sihir bir imtihan vesilesidir. Sihir de şeytan gibi, kötülükleri emreden insanın nefs-i emmaresi gibi bir sınav vesilesidir. Cazip, çekici gibi gözükmesi de bu şerli halinden dolayıdır. Çünkü Kur’anda bütün kötülüklerin insana süslü, güzel, cazip bir şekilde takdim edildiği beyan edilir. Sihir başlangıçta Harut ile Marut isimli iki meleğin insan kılığına girip Babil’de insanlara öğrettiği hem iyiye, hem de kötüye kullanılması mümkün olan bir ilimdi. Ancak insan kılığına girmiş iki melek, Allah’ın emriyle insanlara bunu öğretirken, “Biz bir imtihan vesilesiyiz. Kafir olmayasınız ha” diye insanları da ikaz ediyorlardı. İşte şeytanlar bu iki meleğin imtihan için insanlara öğrettiği bu ilmi, kötüye kullanmayı öğretmişlerdir. Sihrin, büyünün en kötü yanı da karı kocanın arasının açılması ve ayrılmasıdır. Sihir birçok türde olabilmektedir. Bunlar arasında Cinlerden yardım alarak yapılan sihir, el çabukluğu ile yapılan sihir, çeşitli aletlerle yapılan sihir, kimyasal maddelerin kullanılmasıyla yapılan sihir, kalp çelme yoluyla yapılan sihir, koğuculuk ve fitnecilik ile yapılan sihir sayılabilir. Sihir vardır ve insanları imtihan için var edilmiştir.

Ayette sihri satın alanın ahirette hiçbir nasibi olmayacağı bildirilmektedir. Yani Kur’an’da büyücü olduklarını iddia eden kişilere gitmek yasaklanmaktadır. Çünkü büyücünün yanına gitmek, ona inanmaktır. Halbuki büyücüler, sihirbazlar insanları aldatan kimselerdir. Nefislerinin ve şeytanların oyuncağı olmuş kimselerdir. İnsanlar arasında bozgunculuk yapmak için uğraşırlar.

Tefsirlerimizde insanları aldatmaya yönelik yapılan her türlü işin bir türlü sihir olduğu bildirilir. Büyücülerin elinde kullanıldığı şekliyle sihrin özünde aldatmak vardır. Televizyonun yaygınlaşmaya başladığı yıllarda televizyona sihirli kutu denmekteydi. Televizyon ya da sinema bir alettir. Bu aleti insanları aldatmak, hakkı batıl, batılı hak şeklinde göstermek maksadıyla kullanmak da sihir sayılır. Ancak bu aleti olumlu şekilde kullanmak, insanlara hakkı ve hakikati açıklamak maksadıyla istihdam etmek de mümkündür. Kimi sinema sektöründe teknolojik imkanlar kullanılarak gerçek olmayan bir çok şey gerçekmiş gibi gösterilmektedir. Bu tür büyülere kapılan bir çok insanın ya canavarlaştığını ya da aile hayatlarının yok olduğunu da biliyoruz.

SİHİR (BÜYÜ) BOZAN AYETLER

Her ne sebeple olursa olsun büyücüye gitmek yasaklanmaktadır. Mümin insan, Allah’a güvenen insandır. Rivayetlerde Felak ve Nas surelerini okumanın her türlü büyüyü, sihri bozacağı bildirilmektedir. Mümin hayatında dua okumayı, özellikle Fatiha, Ayetü’l Kürsi, Felak ve Nas surelerini okumayı bir alışkanlık haline getirmelidir. Çünkü Allah’ın izni olmaksızın hiçbir şey insana tesir etmez.

“Allah’ım sen bizi cinnî ve insi şeytanların şerlerinden, düğümlere üfleyerek büyü yapan büyücülerin şerlerinden muhafaza eyle. Sen bizleri bütün şerlerden koruyan en hayırlı koruyucusun. Amin.”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

KUR’AN-I KERİM Haberleri