Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
Kadınlardan, oğullardan, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşten, salma atlardan, sağmal hayvanlardan ve ekinlerden gelen zevklere sevgi insanlar için bezenip süslendi. Bunlar dünya hayatının metaıdır. Nihayet varılacak yer Allah’ın huzurudur.” (Bakara,3/14)
Allah insanda adeta sınırsız potansiyele sahip bir sevgi duygusu yaratmıştır. Bu yüzden insan bu sevgi duygusunu ya yukarıda sayılan varlıklara, ya da Allah’a yöneltecektir. Bu ayet, dünyada insanın sevdiği bu metaları, kötülemiyor. Ancak Allah’ın huzuruna varılacağını hatırlatarak, adeta bu sevilen nesnelere karşı tavrımıza bir itidal öneriyor.
Şu bir gerçektir ki, ayette zikredilen nesneler, insanın en fazla ilgi duyduğu, sevdiği varlıklar ve hepsi de adeta insana kendisini sevdirmek için süslenmiştir. Önemli olan, bütün bu dünya zinetlerini, süslerini severken, Allah’ın huzuruna varılacağının unutulmamasıdır. Allah’ın huzuruna varılmaktan kasıt da, orada bunlara olan sevgilerimizin hesabını vereceğimizdir.
Bu yüzden dünyevi olarak alakadar olduğumuz bu varlıkları severken, ölçüyü kaçırmamak, onları putlaştırmamak için önce Allah’a iman etmemiz, onu bütün isim ve sıfatlarıyla tanımamız ve onu bütün kalbimizle sevmemiz gerekiyor. Önce Allah’ı tanıyıp sevdiğimiz zaman, bütün bu zinetli varlıkları da O’nun namına severiz ve bu sevgi de itidalli bir sevgi olur.
İnsanın kadınlara ve çocuklarına olan sevgisi Allah hesabına olursa, onların Allah’ın bir hediyesi ve bir emanet olarak görür ve o gözle sever. Eşi ve Çocukları Allah’ı unutturmaz, hatırlatır. İbadetlerine engel olmaz.
Altınları, gümüşleri, paraları, atları, büyük ve küçükbaş hayvanları, ekinleri, bahçeleri, tarlaları da Allah’ın ihsanı olarak düşünen bir kimse, bunlar vasıtasıyla gururlanmaz, bunlar o insanı daha fazla şükretmeye, Allah’ı daha fazla sevmeye sevk eder.
Ama durum tersine olduğunda, İnsan Allah’a iman etmeden, O’nu tanımadan, O’nu sevmeden, bu süslü varlıkları severse, onları putlaştırır, onlar vasıtasıyla insan gurura düşer. Yani aldanır. Böylece de dünyevi nesnelere olan sevgisini ona boğar, onun ahiret hayatını mahveder.
Böyle bir insan Allah yerine kadına, çocuğuna, paraya, mala, mülke, bahçeye, tarlaya tapar. Bunların kulu kölesi olur. Bu durumda Allah’ın huzuruna ise simsiyah bir yüzle çıkar. Allah’ın dışında taptığı hiçbir şey de, onun yüzünü, gözünü aydınlatamaz. Bu yüzden dünyevi varlıklara sevgimizde ölçülü olmalıyız. Onların kölesi olmak yerine, onların Allah’ın bir ikramı, ihsanı olarak düşünmeliyiz ve Allah’a olan sevgimizi, şükrümüzü artırmalıyız.
Allah bize sevdiğini ölçülü seven, sevdiği şeyleri Allah sevgisinin önüne geçirmeyen insanlardan eylesin. Amin.
www.muhabbetmedya.com