Müslüman toplumda olması gereken 3 özellik

Kur’an-ı Kerim’de Maide suresinin 54. ayeti müminlerde olması gereken dolayısıyla müslüman toplumlarda görülmesi gereken 3 özelliği açıkça bildiriyor.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları, onlar da Allah’ı severler; Müminlere karşı olabildiğince yumuşak, alçak gönüllü, kafirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda cihad ederler, hiçbir kınayıcının da kınamasından korkmazlar....”
(Maide, 5/54)

Hangi kavim İslam’ı kabul ettikten sonra bu dini bırakırsa, eski dinine dönerse, Allah o kavmin yerine o dine sahip çıkacak, o dinle dünya ve ahiretlerini kurtaracak bir topluluk getirir ve o getireceği toplumda da bazı önemli özellikler olacaktır.

Bu ifadelerde, Cenab-ı Hak müslümanların özelliklerini ortaya koyuyor. Buna göre her şeyden önce böyle bir toplum Allah’ı seven ve Allah tarafından da sevilen bir toplumdur. Allah’ı seven bir kimse, sevgisini sadece lafta bırakmaz. Sevgisini davranışlarıyla ortaya koyar. Allah’ı sevmek demek, onun emirlerini yapmak, yasaklarından kaçınmak demektir. Hz. Muhammed’e (s.a.v) tabi olmak demektir.

Çünkü bir ayet-i kerimede peygamberimize şöyle söylemesi emredilir: “Ey Muhammed! De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.” O halde, Allah’ı sevmenin ölçüsü Hz. Muhammed’e uymaktır. Bunu yaptığımızda Allah da bizi sevecektir. Çünkü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Allah’ın habibidir, en sevdiği kuludur. Kainatı onun nurundan yaratmıştır. O Allah’ın ahlakıyla, Kur’an ahlakı ile ahlaklanmıştır. Bu yüzden ona uymak, Allah’a uymaktır, Allah’ı sevmenin alametidir. Ona uyduğumuz zaman Allah da bizi sevecektir.

İkinci olarak, mümin ve müslüman bir toplum müminlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu ve şiddetli olacaktır. Bir başka ayette, “ruhameü beynehüm, eşiddaü alelküffar” buyruluyor. “Kendi aralarında şefkatli, kafirlere karşı şiddetli.” Elbette de kafirler müslümanlara düşmanlık yapıp savaş açtıklarında, onları yerlerinden sürdüklerinde, sürmeye çalıştıklarında onlara karşı bütün gücümüzde karşı koymamız, İslam’ın onurunu ayaklar altında çiğnetmememiz gerekir. Müminin mümine karşı tavrı da şefkatkarane olacaktır. Birbirlerine maddi ve manevi bakımdan yardımcı olacaklardır.

Diğer bir özellikleri de Allah yolunda, Allah’ın ismini yüceltmek için şartların gerektirdiği şekilde çaba göstermektir. Bunu yaparken de kim olursa olsun hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamak gerekir. Çünkü Allah’ın ismini yüceltmeye çalışmak, Allah’ı, Kur’an’ı, İslam’ı insanları tanıtmaya çalışmak yapılabilecek en mukaddes görevdir. Allah rızası için yapılan bir iştir. Bu işi yaparken birilerinin bizi kınamasından çekinmemek gerekir. Çünkü İslam insanlığın mutluluğu için vardır. Allah’ın adını yüceltmeye çalışan bir insan, başkalarının mutluluğuna katkıda bulunmak istemektedir. Bu da yapılacak en güzel görevdir. Bu utanılacak bir şey değildir. Tam aksine, iftihar edilmesi gereken bir iştir.

İşte Allah’ın istediği Müslüman bu özelliklere sahip olan Müslümandır: Allah’ı seven, Allah’ın da davranış ve fiillerinden dolayı onları sevdiği, müminlere karşı şefkatli, kafirlere karşı onurlu ve şiddetli, Allah’ın adını yüceltmek için çalışan ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan bir kimse… Allah bizi bu özelliklere sahip olan kullarından eylesin. Amin.

www.muhabbetmedya.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KUR’AN-I KERİM Haberleri