Mehmet Kaplan - Muhabbet Medya
Prof. Dr. İshak Özgel ile Kur’an’ın Ana Konu ve Kavramları
Ramazan ayı ile birlikte Şekercihan Youtube kanalında “Bir Bayramdır Ramazan” programı da yerini aldı. Pandemi döneminde, 2020 yılında başlayan programın bu yıl altıncısı icra ediliyor. Programın ismi, Bediüzzaman Said Nursî’nin, Ramazan Risalesi'nde bu mübarek ay hakkında söylediği şu cümlelerden mülhem: “Ramazan-ı Şerif adeta bir âhiret ticareti için gayet kârlı bir meşher, bir pazardır. Ve uhrevî hasılat için gayet münbit bir zemindir. Ve neşvünemâ-i a’mâl için, bahardaki mâ-i Nisandır. Saltanat-ı rububiyet-i İlâhiyeye karşı ubûdiyet-i beşeriyenin resmigeçit yapmasına en parlak, kudsî bir bayram hükmündedir.” “Ezel ve Ebed Sultanı olan on sekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelâli, o on sekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlişânı olan Kur'ân-ı Hakîmi, Ramazan-ı Şerifte inzal eylemiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı ilâhî ve bir meşher-i rabbânî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, mukteza-yı hikmettir.”
Kur’ân’ın indiği ay Ramazan’da Her yıl Kur’an’dan bir tema etrafında şekillenen program, o günün konusu ile ilgili olarak Kur’ân’dan tilâvet olunan âyetlerle başlıyor. Yanı sıra programda, günün hadis, Risale-i Nur’dan konuyla ilgili vecizeler ve günün konusuna özel yazılıp seslendirilmiş dua yer alıyor.
“Bir Bayramdır Ramazan” programının bu yılki teması “Kur’an’da Temel Kavramlar” olarak belirlenmiş. Programın konsept danışmanlığını Prof. Dr. İshak Özgel, moderatörlüğünü Metin Karabaşoğlu ile Mehmet Kaplan yürütüyor. İftardan önce saat 18:00’de başlayan programda her gün konu ile ilgili olarak alanında uzman bir isim misafir oluyor. Böylece, farklı disiplinlerde uzmanlaşmış isimlerin Kur’an’ın bir kavramı ya da konusu hakkındaki tefekkürlerini dinleme imkânı sağlanıyor.
Bu çerçevede, Ramazanın birinci günü ilk sohbet “Kur’an’ın Ana Konu ve Kavramları” başlığı altında Prof. Dr. İshak Özgel ile gerçekleşti. Programın başlangıcında Metin Karabaşoğlu “Bir Bayramdır Ramazan”ın altı yıllık hikayesini anlattıktan sonra, Prof. Dr. Özgel bu yıl belirlenen tema ile ilgili söz aldı.
Özgel, tema “Kur’an’da Temel Kavramlar” olarak belirlendiğini, ancak kavramları konuşmaya geçmeden önce Kur’an’ın tarifini yapmak gerektiğini vurgulayarak ona sadece bir metin gibi yaklaşmanın eksik olacağını, Kur’an gibi bir Allah kelamını incelerken önce Allah kelamının ne olduğunu anahatlarıyla hatırlamamız gerektiğini ifade etti. Ve açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Kur’an nedir diye sorduğumuzda ve o kelamı anlama çabasına girdiğimizde altı çizilmesi gereken birinci husus, Arapça olarak okuduğumuz o metnin Allah’ın kelamı olmasıdır. Yani mana ve lafız her ikisi birden Allah’ın muradıdır, murad-ı ilahidir. Kur’an’ın lafız ve manasının Allah’a ait olduğunu bilmemiz ve her daim aklımızda muhafaza etmemiz gerekiyor. Bunun için herkesin bilmesi gerektiğini düşündüğüm, Şu’arâ sûresi 192-195. ayetlere dikkat edelim. ‘Ve şüphesiz bu Kur’an âlemlerin sahibi olan Allah katından gelmedir. O Kur’an’ı, güvenilir ruh olan Cebrail, uyarıcılardan olman için, apaçık bir Arapça ile senin kalbine indirdi.’ Apaçık bir Arapça lisan ile kalbine indirdik diyor Rabbimiz.
SÖZÜN ZİRVEDE OLDUĞU YERDE, KUR’AN SÖZ MUCİZESİDİR
Burada lisan kelimesinin üzerinde durmak gerekiyor. Dil dediğimiz şey mana değildir, lafızla ilgilidir. Tercüme yaptığımızda biz manayı aktarmıyoruz, mana tercümesi yapmıyoruz, aynı manayı başka bir dilde bir başka kelime ile ifade ediyoruz. Bu iki dile lisan denilir ve lisan kelimesiz asla olamaz. Bu ayetlerden şu ortaya çıkıyor ki Kur’an, Arap dilinin kelimeleri ile Peygamberimiz (asm)’ın kalbine indirilmiştir. Manası ve kelimeleriyle Kur’an Allah kelamıdır.
Kur’an’ın temel kavramlarını konuşacağız, o halde kavramların Arap dilinde ve Kur’an’da hangi siyak ve sibakta kullanıldığına bakmamız gerekiyor. Kur’an’daki kelime ve dizilim başka bir kelime ile değiştirilemez. Mana, belagat ve fesahat bozulmuş olur. Kur’an indirildiği hali ile mu’cizedir. Kur’an, sözün zirvede olduğu bir yerde söz mu’cizesini gösteriyor.
Cahiliye dönemi şairleri söz ustaları Kur’an’a baktıkları zaman sadece belagatine değil, aynı zamanda manası ile birlikte mu’cize olduğunu da görmüş oluyorlar. Sadece edebi sanatları değil, o söylenenleri ancak alemlerin Rabbi söyleyebilir, beşer kelamı olamayacığını fark ettikleri için belagatle meydan okumaya cesaret edememişler. Kur’an’ın edebi i’caz’ının yanında sosyal bir i’caz’ı da vardır. Bu gaflet ettiğimiz birşeydir, oysa Kur’an nazil olduğu 23 yılın daha Mekke’deki ilk 13 yılında o büyük sosyal değişimi gerçekleştirmiştir.
Kısa ve kısıtlı bir zaman içerisinde de olsa Kur’an’ın temel kavramları üzerine müzakere edelim dedik, tâ ki sık kullandığımız ve gaflet ettiğimiz kavramları yeniden Kur’anî kavramlar olarak hatırlayabilelim. Kur’an çalışmaya başladığımız zaman şöyle bir sıralama yapabiliriz. Birinci olarak Kur’an’ın esası ve hedefi. İkinci olarak konu dediğimizde, konuları detaylandırmamız gerekiyor. Üçüncüsü kavramları dediğimizde zaten program boyunca belirlediğimiz kavramları çalışacağız. Daha aşağıya doğru indikçe de dakik bir araştırma için kelimelerinin bilgisini bilmek...
HER KAVRAM BİZİ BİR DÜNYAYA TAŞIYACAK
Ragıp el-İsfahani der ki, “Kur’an kelimelerinin bilgisi her şeyin önünde gelir. Bu bina yapacak bir ustanın tuğlaya olan ihtiyacı gibidir.” Kur’an’ı doğru anlamak istiyorsanız kelime bilgisine sahip olmalısınız. Birbirinin müteradifi, eş anlamlısı gibi gözüken kelimeler dizilişte öyle bir yerde yer alıyorlar ki çağrışımlarıyla nüanslarıyla öyle bir şey söylüyorlar ki bu beşer kelamı olamaz diyorsunuz. Kelimenin temel anlamı, yan anlamı ve çağrışımı var. Casiye Sûresinde okurken bakıyorum enfüs delilinde yakîn, afak delilinde akıl kelimeleri kullanılmış; bunların hiçbirisi rastlantısal değildir. Bunları meallerde görmemiz mümkün değil, ama ben çalışmak istiyorum diyorsanız Elmalılı merhumun orijinal mealini okusunlar, korkmasınlar. Bazı modern meallerde biz anlayalım diye Kur’an’ın kelimeleri terkediliyor. Kur’an’ı kendi seviyemize çekmeyelim, onun seviyesine çıkmaya çalışalım.
Burada belirlediğimiz kelime ve kavramlar, içerisine fikir cem edilmiş olan birer hazinedir. Her kavram bizi bir dünyaya taşıyacak, kavramların dünyasına girerek Kur’an’a muhatap olmamız gerekiyor. Program için seçtiğimiz kavramların çoğunu biz Türkçe’de kullanıyoruz. Ecdadımızın meselenin farkında olarak Kur’an kavramlarını düşünce dünyamıza soktuklarının ispatıdır bu durum. Dil devrimi bu bağa set çekmeye yönelik bir çabadır. Bugün farkında olmadan kullandığımız o Kur’anî kavramların manası daraltmışız, hatta Kur’anî kavram olduğunu fark etmiyoruz bile.
Misal, takva kelimesi Allah’tan korkmak olarak söyleniyor ama karşılamıyor. Takva kelimesi vikâyeden geliyor korumak demek, zırh demek. Said Nursi bunu kullanıyor mesela, “Kur’an tezgâhında dokunmuş bir zırhtır” diyor. Vikâye bizim korunma ihtiyacı hissetmemizdir, vikâye arayınca da müttaki oluyoruz, takva sahibi oluyoruz. Bu temayı, bu eksikliği giderelim diye belirledik.
Temel konuların detayına girmeye vaktimiz olmadı, ama sadece başlıklarını söyleyelim: Tevhid, Nübüvvet, Haşir ile Ubudiyet manasını da içeren Adalet. Bediüzzaman okuyanlar bunu bilirler. Az farklılıkla Gazzali, Razi, Muhammed Abduh, Şeyh Veliyullah Dihlevi’de de bu temel konuların aynen korunduğunu görürüz. Sadece adaletle ilgili bir şey söylemek isterim, adalet bugün daraltılmış anlamının ötesinde herşeyde ifrat ve tefritten uzak olmak anlamında sırat-ı müstakimi de ifade eder.”
“Bir Bayramdır Ramazan” programını, Ramazan ayı boyunca her gün saat 18.00’de Şekercihan YouTube kanalından takip edebilirsiniz.
www.muhabbetmedya.com