İnsanın kendi malını bu şekilde yemesi onu Allah’a isyan yolunda kullanmasıdır

Nisa Suresi 29. ayette ifade edilen malların 'batıl' bir şekilde yenmemesi ne demektir?

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Ey iman edenler, mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak mallarınızı kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Kendinizi ve başkalarını öldürmeyin. Allah, size karşı çok merhametlidir.

(Nisa,4/29)

Şeriatta helal olmayan her şey batıl olarak isimlendirilmektedir. Faiz, gasp, hırsızlık, hıyanet, yalan şahitlik, yalan yeminle birisinin malını almak, hakkı inkar etmek gibi hususlar, batılın içine dahil olur. Bu ayete göre insan, hem kendi malını, hem de başkasının malını batıl olarak yememelidir. Ayetteki emvalüküm ifadesi her iki manayı da içine alır. İnsanın kendi malını batıl bir şekilde yemesi de, onu Allah’a isyan yollarında kullanmasıdır. İçki, kumar gibi haram olan fiilleri işlemekte kullanmasıdır. O halde insan, başkasının mallarını haksız kazançlarla yemeye, kendi malını da haram yollarda tüketmeye, çar -çur etmeye yanaşmamalıdır.

Ayet karşılıklı rızaya dayanan ticareti bunun dışında tutuyor. Çünkü ticaret İslam’ın öngördüğü kurallar çerçevesinde yapıldığında helal kazanç elde etmenin en güzel yollarından birisidir. İslam bu ticaret emriyle Müslümanları ellerindeki malları çoğaltmaya teşvik ediyor. Ama bu çoğaltma ticaret gibi meşru yollarla olmalıdır. Faiz gibi başkalarının mallarını haksız yere almak tarzındaki yollarla olmamalıdır. Kumar gibi yollarda olmamalıdır. Meşru şekilde harcanılan mallar da israfla harcanmamalıdır. Buna göre bin insan, “Parayı ben kazanıyorum. İstediğim gibi harcarım.” diyemez. Meşru olan yollarda harcamak gerekir. İsraf etmemek de bu meşruluk çizgisinin içine girer. Bu yüzden helal yoldan kazanılan para, helal olan şeylere sarf edilse bile burada lüzumundan fazla harcama yapmak da yasaklanıyor. Bunun yerine sadaka verilmeli ve malın fazlası ticarete dönüştürülmeli, fabrikaya çevrimeli, başka insanlara da iş imkanları ortaya çıkarılmalıdır.

Ayet “kendinizi ve başkalarını öldürmeyiniz” buyuruyor. Bununla kastedilen manaları şu şekilde özetlemek mümkündür:

a.Bazı cahillerin yaptığı gibi zühd ve ibadet adı altında devamlı sıkıntıya düşüp, kendi nefsini son derece sıkıştırmakla ezmektir ki, bu hind cahillerinin yaptıklarına benzer. Ticareti zühd ve takvaya muhalif sayarak ticaret yapmamak ve kendisini yok edecek derecede fakirlik ve yoksulluğa düşmek de yasaklanıyor. Ticareti Allah helal kılmıştır.

b. Cinayetler işleyerek kendini öldürmeye sebep olmaktır. Şunun bunun malına haksız yere musallat olmak da bu örneklerden birisi olarak kabul edilebilir.

c. İyilik adına da olsa insanın kendisini boşuna tehlikeye atmasıdır. Ticaret yapacağım diye kendisini tehlikeye atmak da bu gruba girer. Rivayet edildiğine göre Amr. b. As bu ayeti delil getirerek ihtilam olduğunda soğuk havada gusül yapmaktan sakınmış ve teyemmüm yaparak namaz kılmıştır. Hz. Peygamber de onu tenkid etmemiştir.

d. Birbirinizi hiçbir şekilde öldürmeyiniz. Birbirinizin öldürmeye sebep olacak haksızlıklar yapmaktan sakınınız.

Ayet son olarak Allah’ın insanlara çok merhametli olduğunu hatırlatarak bitiyor. Demek ki bu ikazlara kulak verdiğimiz takdirde, Allah’ın merhamet ve şefkatine her zaman mazhar olacağız. Cenab-ı Hak bize rahmetiyle muamele etsin. Amin.

www.muhabbetmedya.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KUR’AN-I KERİM Haberleri