Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir ayeti ne demek?

En'am Suresi'nin 32. ayetinde geçen ‘Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir’ ayeti ne anlama geliyor? Hayatın farklı yönleri içinde dünyanın da farklı yüzleri vardır.

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Allah’a şirk koşmaktan uzak duranlar ve günahlardan sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıl erdiremiyor musunuz?

En’am,6/32.

Müşrikler ve Allah’ı inkar eden insanlar, dünya hayatının sadece bu hayat olduğunu ve öldükten sonra ise tekrar dirilme, hesap verme, cennet ve cehennem gibi ceza ve mükafat yeri olmadığını iddia ederler. Peygamberimiz dönemindeki müşrikler de aynı şeyleri söylerlerdi. İşte bu şekilde düşünenlere bir cevap olarak, Allah dünyanın hakikatini gözlerimizin önüne seriyor ve bu konuda düşünmemizi istiyor.

İnançsız insanlara veya inancını hayatına yansıtmayan insanlara göre dünya bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. İman edip imanını hayatına yansıtanlar için ise dünyanın iki yüzü daha vardır. Bunlar da dünyanın ahiretin tarlası olması ve Allah’ın güzel isimlerine ayna olması yönüyledir. Dünyanın bir oyun ve eğlence olması, İnsanın cismani lezzetlerine, eğlencelerine bakması yönüyledir.

Ruh ve kalp yönünü, akıl yönünü bir kenara bırakıp sadece beden yönünü önemseyen insanlar için bu dünya bir oyun ve eğlence yerinden başka bir şey değildir. Bedensel olarak yapılan şeyler bir oyun ve eğlencedir. Oyun ve eğlence insana kısa bir müddet lezzet verir, zevk verir ama sonunda bir pişmanlık ortaya çıkarır. Çünkü bedensel lezzetler devamlı değildir. Çok kısa sürelidir. Ve üstelik de bu lezzetler, elemlerden hali değildir. Lezzetlerin etrafı dikenli tellerle, mayınlarla kaplanmış gibidir. Bu lezzetler bir de haram olan lezzetler ise insanın her an bir mayına basması, parçalanması, yaralanması, incinmesi, ümitsizliğe kapılması mümkündür.

Zaten bir oyun ve eğlence olan bedensel lezzet bakımından insan ile hayvan ortaktır. Ancak insan hayvanla karşılaştırıldığında hayvanların bedensel lezzetlerinin insandan çok daha fazla ve elemsiz olduğu görülür. Fil, deve, inek ve at gibi hayvanlar insandan çok daha fazla yerler ve içerler. Serçe gibi hayvanlar insanla mukayese kabul etmeyecek kadar çok münasebette bulunurlar. Ve hayvanlar için yediklerinde içtiklerinde, münasebetlerinde bir sınır ve yasak da yoktur. Akılları da olmadığı için lezzetlerin bitmesi onları hiçbir elem vermez. Ama insan bir lezzet alsa on tokat yer. Lezzetin bitmesini düşünmesi ona büyük elem verir.

Bütün bunlara baktığımızda aslında insanın esas yaratılış amacının bedensel lezzetler olmadığı anlaşılır. Bedensel lezzetler meşru olmak kaydıyla gereklidir elbette… İnsan bu dünyada yaşıyor. Ama yine de meşru bile olsa sadece beden lezzetleri düşünmek, onlar için yaşamak insanın yaratılış amacına uymuyor. İnsanın bir de ruh, akıl ve kalp yönü var ki, bu da hayvanlardan farklı ve üstün olan yönlerini oluşturuyor. Gerçek ve elemsiz lezzet de bunların dünyasında yer alıyor. Bunlar da ancak, ibadet, dua, tefekkür ile tatmin edilebilirler. Ve insana elemsiz, doyumsuz lezzetler verirler.

Ahiret yurdu ise dünya yurdundan hayırlıdır. Çünkü orada iman eden ve şirkten, günahlardan sakınanlar için ebedi cennet vardır, cemalullah vardır. Yani hem beden için sonsuz elemsiz lezzetler, hem de ruh, kalb ve akıl için doyumsuz hazlar vardır. Bu yüzden akıllı insan, aklını bu yönde kullanan insandır. Dünya hayatını bir eğlence ve oyun yeri olarak kabul edip malayani şeylerle ömrünü telef eden bir insan, aklını iyi kullanmıyor demektir, ruhunu, kalbini ihmal ediyor demektir.

www.muhabbetmedya.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KUR’AN-I KERİM Haberleri