Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya
“Allah’ın kereminden kendilerine verdiklerini infak etmekte cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki, bu cimrilikleri kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.”
(Ali İmran.3/180)
Cimrilik bir insanın kendi vücudunun ve kazandığı malın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu vehmetmesinden kaynaklanır. Halbuki hiçbir şeyin mülkü insana ait değildir. İnsanın sahip olduğunu zannettiği vücut, mal, mülk, para her şey Allah sonsuz kerem ve ihsan hazinesinden gelmektedir.
Gerçekten şöyle bir düşünelim: Biz kendi kendimize, tesadüfen var olmuş değiliz. Bizi Allah yaratmaktadır. Dünyaya gelmek için herhangi bir dilekçemiz yok. Zaten varlığı olmayan bir insan, dünyaya gelmek için nasıl bir talep içinde olabilir ki? Elbette olamaz. O halde bizi bu dünyaya gönderen bir Zat var. Bu vücut bize değil, bizi belli bir maksat için gönderen Allah’a aittir. Bu vücut bize ait olsaydı, onu biz idare edemezdik. O yük çok ağırdır. Gözümüz biz farkına varmadan görüyor. Kulağımız biz talimat vermeden duyuyor. Midemiz biz düğmeye basmadan çalışıyor. Damarlarımızda dolaşan kanın taşıdığı demiri, fosforu, kalsiyumu biz yönlendirmiyoruz. Bizim hiçbir müdahalemiz olmadığı halde şu canlı, bilinçli vücud fabrikamız mükemmel bir şekilde çalışıyor. O halde idaresinden aciz olduğumuz bu vücudun bize ait olduğunu nasıl iddia edebiliriz?
İnsanın kendisinin olmayan bir vücutla kazandığı mal, mülk, para da elbette ona ait değildir. Çünkü bu imkanları Allah insanlara nasip ediyor, hazinesinden gönderiyor. Mal mülk bizim olsaydı, onları bizden ayırmazdık, ya da biz ondan ayrılmazdık. Ama görüyoruz ki, bugün çok zengin olan bir insan, bir müddet sonra yoksul bir insan olabiliyor. Demek ki mal mülk gerçekten bizim malımız değil, bize ait değil. Ona gönül bağlamak da bu yüzden çok vahim. Vücudu, malı, parayı kendisinin mülkü zanneden insan “cimrilik” yapıyor. Zekat ve sadaka vermiyor. Bu anlamda cimrilik insanın hayrına değildir. Bu mal bir şekilde herkesin elinden gidecektir. Zekat ve sadakası verilmiş mal, hiç olmazsa temiz bir şekilde gitmiş oluyor. Ama zekat ve sadakası verilmemiş bir mal, pis,kirli olarak gidiyor.
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde, “zekatı ve sadakası verilmeyen mal, kıyamet gününde bir yılan olarak karşısına çıkar. O, yılandan kaçmak ister, ama kaçamaz. Yılan onun boynuna dolanır ve avurtlarını şişirerek, “ben senin malınım, ben senin hazinenim” diye bağırır” buyuruyor. Demek ki zekatı verilmeyen, sadakası verilmeyen malın hesabı çetin olacaktır. O yüzden gelin, cimrilikten vazgeçelim.
Cimrilik malı ilah derecesine çıkarmak demektir. Cömert olalım. Hem çoluk çocuğumuzun ihtiyaçlarını giderelim, hem de fakir fukarayı görelim, onlara yardım edelim. Zekat ve sadakamızı verelim. Öldükten sonra miras bıraktığınız mallarınızdan kimse sizin için zekat ve sadaka vermez. Onun için biz kendimiz için daha hayatta iken bir şeyler yapmaya çalışalım.
www.muhabbetmedya.com