Allah'a şirk koşmanın günahı nedir? Allah’ın şirk dışında bütün günahları affetmesi ne demek?

Şirk ne demek? Allah'a şirk koşmanın günahı nedir? Allah’ın şirk dışında bütün günahları affetmesi ne demek? Günümüzde şirk örnekleri…

Abdullah Hakimoğlu - Muhabbet Medya

Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur.
(Nisa, 4/48)

Hadis-i şeriflerde en büyük günahın Allah’a şirk koşmak olduğu bildiriliyor. Başka ayetlerde de şirk büyük bir zulüm olarak nitelendiriliyor. Demek ki Allah şirk üzere, inkar üzere ölen bir kimseyi asla bağışlamaz. Şirk insanların cahiliye toplumunda olduğu gibi sadece putların önüne geçip onlara tapması, onlardan yardım dilemesi değildir. Günümüzde şirk artık boyut değiştiriyor, karşımıza çıkıyor. Artık Tek olduğuna inanan insanlar bile düşüncelerinde şirke düşebiliyorlar. Okunan kitaplar, seyredilen belgeseller insanı böyle bir şirkin içine götürüyor.

Sebeplere bir güç ve kudret vermek şirktir. Allah sebepleri kudretine ve izzetine bir perde yapmıştır. Çoğu kimse bu perdelere takılıyor. Toprak tahılların, meyve ve sebzelerin yetişmesi için bir perdedir. Toprakta bunları yapacak akıl, şuur, bilgi, güç yoktur. Havada da, suda da yoktur. Ama insan tefekkür etmediği zaman, toprağın, havanın, suyunun bitkileri meydana getirdiğini söyleyebilir. Bu da şirk olur. Rızkı bize Allah veriyor. Birçok şeyler, rızık için bir sebeptir. Rızık nereden, nasıl gelirse gelsin, hakiki Rezzak Allahtır.

Rızkı Allah’ın verdiğini unutup, tarlanın verdiğini, şirketin, ya da devletin verdiğini düşünmek şirktir. Bütün bunları çoğaltmak mümkündür. Şirk en büyük günah, Allah’a iftira ve zulümdür. Bütün varlıklar, atomdan güneşlere kadar her şey Allah’ın varlığına ve birliğine hadsiz şahitlikler yapıyor.

Şirk koşan bir insan, onların bu şehadetlerini de yalanlamış oluyor ve onların haklarını tecavüz ediyor. Bu yüzden şirk koşan bir insan, en büyük zalim sıfatını kazanıyor. İnsan eğer tövbe etmeden, tevhid inancını benimsemeden müşrik olarak ölürse, onun Allah tarafından bağışlanması mümkün değildir. Bu yüzden iman üzere ölmek için çaba sarf etmek gerekir.

Peygamberimiz (s.a.v) efendimiz, “Allah’ın her günahı affetmesi ümid edilir. Ancak kafir olarak ölen ve bir mümini kasten öldüren kimseler müstesna” buyururlar.
(İbn-i Kesir, II,622.)

Yine bir başka hadiste, insanın dünya dolusu günahla bile Allah’ın huzuruna çıksa, eğer Allah’a şirk koşmadan çıkmışsa, Allah’ın o kişi dünya dolusu mağfiretle affedebileceği beyan edilir. (İbn-i Kesir, II, 622) Burada önemli olan insanın imanla kabre girmesidir. En büyük zorluk da buradadır.

İmanla kabre girmek için, insanın imanını yenilemesi, tazelemesi, imanını kuvvetlendirici tefekkürlerde bulunması, imanını ibadetle kuvvetlendirmesi gerekir. İmanla kabre gitmek hepimizin en önemli meselesidir. Kalbimizde sağlam bir iman, tahkiki kuvvetli bir iman olursa, inşaallah imanla kabre gireriz. İşte o zaman Allah dilerse bizi affedebilir.

Her şey Allah’a bağlıdır. Bir hadis-i kudside peygamberimiz Cenab-ı Hakkın şöyle buyurduğunu bildirmektedir: “Kim benim günahları affetmeye gücümün yettiğini bilirse, onun günahlarını affederim. Ancak şirk koşmaması şartıyla.” O halde Allah’ın affetme gücünü sahip olduğuna tam olarak inanmalıyız. Ve İmanımızı şirkten korumak için hayatımız boyunca büyük bir çaba sarf etmeliyiz. Bunun için birbirimizin imanla kabre girmemiz hususunda gıyabımızda dua etmeyi de ihmal etmemeliyiz. Gıyaben dua en makbul dualardandır.

Ya Rabbi, sen bizleri cehennem azabından koru. İmanla kabre giren insanlardan eyle. Rahmetini ve mağfiretini esirgeme üzerimizden. Amin.

www.muhabbetmedya.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KUR’AN-I KERİM Haberleri