Peygamberimiz Hz. Muhammed'in doğru sözlülük ile ilgili hadis-i şerifi

Peygamberimiz'in (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde şaka bile olsa yalan söylemememiz gerektiğini beyan ediyor. Doğruluk ve doğru sözün önemi müslümanın ve müslüman toplumun hayatında önemli bir yer teşkil ediyor.

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

“Benim en çok sevdiğim söz, en doğru olanıdır.”
(Buhari, Vekale: 7, Hibe: 24; Camiüssağir, I. S.84)

Bu hadis-i şerif sosyal hayatımızın bel kemiğini oluşturuyor. Her zaman doğru söylemek gerekir. Yalana asla geçit vermemeliyiz. Doğru sözlülük müminlerin vasfı, yalancılık ise kafir ve münafıkların vasfıdır. Doğru sözü bırakıp yalan söyleyen kişi, islamî olmayan bir vasıfla nitelenmiş olmaktadır.

Hadisler de şaka bile olsa yalan söylemememiz gerektiğini beyan ediyor. Çünkü burada önemli olan insanın dilini yalana alıştırmamasıdır. Peygamberimiz (s.a.v.) şaka yaparken bile doğru söylemeyi tercih ederdi. Mesela bazı sahabilere “iki kulaklı” diye hitap ederdi. Bu hem şaka, hem de doğru bir sözdür. Bundan kimsenin alınması da mümkün değildir. Yalan söyleyip “şaka yaptım” demek de doğru değildir. Çünkü hem karşıdaki insanı incitmiş oluruz, hem de dilimizi yalana alıştırmış oluruz.

Doğruluğun olmadığı yerde güven olmaz. Güvenin olmadığı yerde de sevgi olmaz. Sevginin olmadığı yerde de huzur olmaz.

Peygamberimiz (s.a.v.) bir başka hadis-i şeriflerinde meleklerin yalan söyleyenlerin yanından uzaklaştığını da bildiriyor. (Tirmizi, birr, 46.) Yine başka bir hadis-i şeriflerinde kabir azabının dört sebebini sıralayan peygamberimiz (s.a.v)., bunların da, “Yalan söylemek, Kur’an öğrenip ahkamıyla amel etmemek, zina yapmak ,faiz yemek.”(Buhari, Cenaiz: 92) olduğunu bildiriyor.

Hadislerde doğru sözlülükle ilgili en çok zikredilen hususlardan birisi de tüccarlarla ilgilidir. Şu hadis-i şerif çok dikkat çekicidir: “Alıp satanlar, alışverişi sıdk ve doğruluk üzere yaparlar, kusuru beyan ederlerse, alışverişleri satan hakkında da, alan hakkında da mübarek kılınır, bereketli hale getirilir. Yalan söylerler, kusurları gizlerlerse, belli bir kâr sağlasalar bile, alışverişlerinin bereketini kaybederler. Yalan karışırsa, alışverişlerinin bereketi yok edilir. Yalan yemin malı rağbetli, kazancı bereketsiz kılar.”(Buhari, Buyu’: 19, 22.) Cenab-ı Hakkın rahmet nazarıyla bakmayacağı kişiler arasında, malını yalan yeminlerle satan kişi de vardır. (Müslim, İman: 173)

Peygamberimiz (s.a.v.) pazarda ıslak buğdayın üzerine kuru buğdayları koyarak kuru buğday olarak satmaya çalışan bir kimsenin bu yalanını tespit edince, “bizi aldatanlar bizden değildir” buyurarak yalan söyleyerek aldatmanın ne kadar çirkin bir davranış olduğuna dikkat çekmiştir.

Genel olarak ifade edecek olursak, insan doğru sözlü olmalıdır. Allah özü ve sözü doğru olanların yardımcısıdır. Burada bir nokta daha önem arz etmektedir. Evet her zaman doğru söylemeliyiz. Ama eğer söyleyeceğimiz doğru söz birilerinin damarına dokunacak ve zarar verecekse o doğruyu orada söylememek gerekir. Susmak icap eder. Said Nursi’nin ifade ettiği gibi, her sözümün doğru olmalıdır. Ama her doğruyu her yerde söylemeye bizim hakkımız yoktur.

Allah bizleri doğruluktan ayırmasın. İnsana doğruluk yaraşır görse de ikrah, doğruların yardımcısıdır Hz. Allah.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

HADİS-İ ŞERİF Haberleri