Said Ali Ümit - Muhabbet Medya
“Yarım hurma ile de olsa, Cehennem’den korunmaya bakın!” (Buhârî, Edeb 34, Zekât 10, Rikak 51, Tevhîd 36; Müslim, Zekât 66-70. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 1, Zühd 37; Nesâî, Zekât 63-64; İbni Mâce, Mukaddime 13, Zekât 28)
Buhârî (Zekât 10, Rikak 31, Tevhid 36) ve Müslim’in (Zekât 97) Adî İbni Hâtim’den bir başka rivayetlerinde, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
“Allah, sizin her birinizle tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, Ahiret’e gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, Ahiret’e gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.”
Az sadaka insanı vermeye alıştırır
Peygamberimiz (s.a.v.) bu hadis-i şeriflerinde insanları Allah için “vermeye” ve cimrilikten kurtulmaya çağırıyor. Çünkü bu anlamı pekiştiren bir başka hadis-i şeriflerinde “El yedü’l-ulya, hayrümine’l-yedü’s-süfla” buyuruyor. Yani, “veren el, alan elden üstündür”.
Müslüman bir insan bencil ve cimri olmayan kişidir. Müslüman kimse Başkalarının dertleriyle dertlenen, sıkıntılarıyla hemhal olan bir kimsedir. Bu hadis-i şerif, sadakanın, Allah için vermenin en düşük derecesine işaret ediyor. Zekat İslam'a göre zengin olanların vermesi farz olan bir ibadettir. Ama sadakada böyle bir şart yoktur. İnsan islami ölçülere göre zengin sayılmasa bile zekatın küçük kardeşi olan sadakayı vermelidir, sadaka vermeye alışmalıdır. Sadakayı herkes verebilir. Peygamberimiz (s.a.v) insanları sadaka vermeye alıştırmak istiyor.
Bundan kasıt yarım hurma bulup onu sadaka olarak vermek değildir. Çünkü her yerde hurma bulunmayabilir. Ancak insan neyi varsa ihtiyaç sahipleri ile bunu paylaşabilir. Buna alışmak gerekir. Peygamberimiz (s.a.v.) Müslümanları sadaka vermeye teşvik ederek, mal ve para sevgisini insanın gönlünden çıkarmasını istiyor. Çünkü insanda çok kuvvetli bir mal sevgisi bulunmaktadır. Yarım hurma gibi çok cüzi bir şeyi bile sadaka olarak veren bir kimse, malı değil, parayı değil, Allah’ı ve muhtaç olan Allah’ın yarattığı insanları daha fazla sevdiğini gösteriyor.
İsar hasleti nedir?
Kur’an-ı Kerim’de, Medine’de bulunan Ensar, muhacirlere kendileri muhtaç olduğu halde yardım ettiklerinden dolayı övülüyor. Ve buna da “isar” hasleti deniliyor. İsar hasleti, bir insanın kendisi ihtiyaç sahibi olduğu halde, bir başka muhtacı gördüğü zaman, kendisini değil o kişi tercih etmesidir. Bu insandaki sevginin, şefkatin zirveye çıktığı bir noktadır. İnsan bu davranışıyla başkalarına “ben sizi malımdan ve kendimden çok seviyorum Allah için” mesajını veriyor. Bu mesaj sadakayı alan kişilerde “ben de seni Allah için seviyorum” şeklinde yankı buluyor.
Sadaka sadece mal ile mi?
Diğer taraftan yarım hurma gibi az bir miktar ile bile olsa sadaka vermeye gücü yetmeyecek kadar yoksul olan bir kimseye de başka sadaka yolları gösteriliyor. Bu da hoş bir sözdür, güzel bir sözdür. İnsanlara güzel sözler söylemek sadakadır. En güzel söz Kur’an’dır, peygamberimizin sözleridir, imana ve islama ait sözlerdir. O halde Kur’an’ın hakikatlerini muhtaç gönüllere ulaştırmak için konuşmak da sadakadır. Burada da insan bildiklerine başkalarıyla paylaşarak yine karşıdaki insanlara sevgi mesajları veriyor. Çünkü Allah rızası için bir kişiye gidip güzel sözler söylemek, ona Allah’ın emirlerini hatırlatmak için insan zaman ayırmış oluyor. Bunu o insanlar için yapmış oluyor. Zamanından fedakarlık yaparak yapılan bu iş bir sevgi ve şefkat işidir. Başkalarının imanlarının kurtulmaları için çalışmak yüksek bir sevginin göstergesidir.
Buradan anlaşılıyor ki, ister maddî, ister “güzel söz” gibi manevî sadaka olsun, her ikisi de Allah katında değeri yüksek olan “verme”lerdir. Cehennem ateşinden korunmaya biri vesiledir.
Peki insan yarım hurma kadar sadaka vererek kendisini cehennemden nasıl koruyacaktır?
Çünkü az da olsa sadaka vermeye alışmak, insanı mal sevgisinin kölesi olmaktan kurtarmaya sebeptir. İnsanın içinde mal hırsı, mal toplama ve biriktirme hırsı olmazsa yanlış yollara gitmez. Malı az iken sadaka veren, çok iken hem zekat hem sadaka verir. Topluma ve etrafındaki insanlara karşı çok duyarlı olur. böylece Allah’ın emirlerini yerine getirmeyi alışkanlık haline getirir. Bu da sevaplarının artmasına cehennemden kurtulmasına sebep olur.