Said Ali Ümit - Muhabbet Medya
“Allah birinizin gelir kaynağını bir yöne bağlamışsa, o yolla geçimini temin etmekte zorlanmadıkça o rızık kapısını terk etmesin.”
(İbni Mace,Ticaret,4.;Camiüssağir,I.s.202.)
Peygamberimizin (s.a.v) her sözünde büyük hikmetler vardır. Bizim dünya ve ahiretimiz için büyük faydalar, menfaatler vardır. Bu hadis çalışma ahlakıyla ilgili çok güzel prensipleri bize öğretiyor.
Her şeyden önce helal kazanç elde etmek için her insanın çalışması gerekir. İnsanoğlu için en hayırlı kazanç, elinin emeği, alnının teri ile elde ettiği, kendisine ikram edilen kazançtır. Cenab-ı Hak herkese bir rızık takdir etmiştir. Ama bu rızka ulaşmak için insanın da Rahmetin kapısını çalması, yani çalışması, sebeplere müracaat etmesi lazım.
Rızkını elde etmek için herhangi bir iş yeri açan, ya da bir yerde çalışmaya başlayan kimsenin yapacağı en önemli şey sebat etmektir. Hadis bize çalıştığımız işte, meslekte “sebat” etmeyi öğütlüyor. Çünkü bir işinin inceliklerini öğrenmek ve o konuda ilerlemek sebata bağlıdır. Bugünün hırslı ve sebatsız insanına bu sünnet bir ışıktır. Açtığı bir iş yerinde, veya çalıştığı bir işte karnını doyuracak, çoluk çocuğunun rızkını temin etmeye yetecek bir gelir elde eden bir insan o işte sebat etmelidir. İş hususunda maymun iştahlı, hırslı olmamalıdır. Sebat etmelidir.
Bazı insanlar görüyoruz. Yılda birkaç iş değiştiriyor. Girdiği hiçbir işi beğenmiyor. Hiç bilmediği halde girdiği bir işten kendisine yüksek ücret verilmesini bekliyor. Ya da açtığı bir iş yerinin hemen müşteri ile dolup taşmasını, kendisinin de kısa sürede zengin olmasını istiyor. Böyle bir şey sebata bağlıdır. Bir de Allah’ın iradesine bağlıdır.
Peygamberimiz (s.a.v) bu hadislerinde bir iş değiştirmeyi “geçimini temin etmekte zorlanma şartına” bağlıyor. Yani artık çoluk çocuğumuza rızık götüremez duruma gelmişsek, hiçbir müşteri gelmiyor biz de sürekli zarar ediyorsak, o zaman işimizi değiştirebiliriz.
Yoksa bizi zengin etmese de başkasına muhtaç halde bulunmaktan kurtaran bir işimiz varsa o işte sebat etmeliyiz. Hatta bu işi yaparken, zihnimizi dağıtıp hırsla dört beş işi bir arada yapmaya da kalkışmamalıyız. Çünkü bu da bir nevi kendi işimizi beğenmemek ve hırs peşinde koşmaktır. Biz bu şekilde bir koltukta dört beş karpuz taşımaya çalışırsak, “her şeye el atmak, her şeyi terketmek demektir” sırrına göre, başarısız oluruz ve mevcud işimizi, insanlar arasındaki güvenilirliğimizi de kaybederiz. Zaten bir anda bir çok iş yapmak isteyen insanların da büyük hayal kırıklıklarına uğradıkları bilinmektedir.
Bu yüzden Allah’ın bize ihsan ettiği rızık kapısını geçimimizi temin etmekte zorlanmadıkça terk etmeyelim. Bu geçim de bizim zaruri ihtiyaçlarımızı temin edecek kadar olan rızıktır.Yoksa lüks bir yaşam değildir.
www.muhabbetmedya.com