Hamd etmek için yemek mi? Yemekten sonra hamd edip Elhamdülillah demek mi?

Yemek yedikten ve bir şey içtikten sonra Allah’a hamd etmenin ne kadar önemli olduğu Hadislerde de sabit bir öğüt. Peki burada Allah’ın razı olacağı amel niçin hamd olarak zikrediliyor? Hamd etmek için yemek mi? Yemekten sonra hamd etmek mi?

Said Ali Ümit - Muhabbet Medya

Allahu Teala kulun bir şey yeyip içtikten sonra Allah’a hamd etmesinden razı olur.

(Müslim, Zikir:89; Tirmizi, Et’ime:18.) Camiüssağir, II,s.485

Dil Allah’ın bir mucizesidir. Allah onda sayısız nimetlerin tadına bakma özelliğini yaratmıştır. Bu özelliğin kendi kendine var olması imkansızdır. O halde Allah’ın, dili bu özelliklerle yaratması, nimetlerin tadına bakması içindir, insanların nimetleri yemesi ve onlardan istifade etmesi içindir. Zaten bir ayette de Rabbimiz, “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz” buyuruyor. O halde insan Cenab-ı Hakkın yaratmış olduğu nimetlerden yiyebilir. Ama burada birkaç önemli husus vardır.

Bunlardan birincisi, haram yememektir. Yani haram kazançla alınan ve Allah’ın haram kıldığı yiyecekleri yememektir. İkincisi, yiyecekleri alırken israf etmemektir. Bir insan ayağını yorganına göre uzatmasını bilmelidir. Kendisini dilenci durumuna düşürecek kadar pahalı şeyleri almamalıdır. Kendisine uygun olanları almalı, başkasına muhtaç bir duruma düşmemelidir. Mesela dar gelirli bir insan, haftada bir gün baklava alsa, o haftaki Pazar parasını bir kilo baklavaya vermiş olur. Bu da onun sıkıntı çekmesine sebep olur. Evde kendisi daha ucuza mal edip yiyebilir. Böylece israf etmekten ve sıkıntıya düşmekten de kendisini kurtarmış olur.

Üçüncü nokta, helalinden bile yense insanın israf etmemesidir. Hz. Peygamberin (s.a.v) buyurduğu gibi acıkmadan yememek, doymadan kalkmak gerekir. Bu sünnete uyulduğu takdirde insan sağlıklı olur. Aynı zamanda Allah’ın nimetlerinin kıymet ve değerini bilir. Çünkü her zaman tok olan, ve tok karnına tıkıştıran bir kimse bir ekmeğin lezzetini unutur. Hatta en lezzetli yiyeceklerin bile kıymetini takdir edemez hale gelir.

Dördüncüsü de, insanın lezzetli şeyleri şükür için istemesi ve yemesidir. İşte Allah’ın hoşnut olacağı, razı olacağı yeme böyle bir yemedir.

Yemeği yedikten sonra, bir mümin o nimetin Allah’ın bir ikramı ve ihsanı olduğunu düşünecek, O’na hamd edecek, O’na şükredecektir. Bu şükür sadece dilde kalmayacak, gönülden yapılacak, aynı zamanda da ibadetler şeklinde kendisini gösterecektir. Yani Allah’ın bu güzel nimetleri bize vermekle birlikte, onu yiyecek sağlıklı bir vücudu da bize ihsan ettiğinden dolayı, günlük namazlarımızı kılarak, diğer ibadetlerimizi yaparak, yediklerimizden elde ettiğimiz gücü, kuvveti, meşru yollarda, helal olan yollarda kullanarak O’na karşı gerçek bir şükür yapmalıyız.

Bu hadis bize, yemek için değil, yaşamak ve Allah’ın bize verdiği güç ile Allah’a şükretmek için yememizi öğütlüyor. O halde niçin yaşadığımızı, niçin yiyip içtiğimizi bir daha düşünelim. İnanıyorum ki, bu amaçla yiyip içmek hayatımızı daha anlamlı kılacak, bizi daha mutlu edecektir.

Ya Rabbi sen bizi sana şükreden kullarından eyle. Yiyecekleri şükür için isteyen kimselerden kıl. Bize verdiğin nimetleri artır. Aklımızı midemize, ruhumuzu cesedimize hakim kıl. Amin.

www.muhabbetmedya.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

HADİS-İ ŞERİF Haberleri