Said Ali Ümit - Muhabbet Medya
Müminlerin iman bakımından en mükemmel, en olgun olanları, ahlakı en güzel olanlarıdır. En hayırlılarınız kadınlarına en hayırlı olanınızdır.
(Ebû Dâvud, Sünnet:14. Camiüssağir, I.386.)
Peygamber Efendimizin (s.a.v) insanlığa güzel örnek olması onun güzel ahlakı dolayısıyladır. Hz. Aişe Validemize onun ahlakı sorulduğunda, “hulukuhu’l-Kur’an” buyurmuşlardı. Yani onun ahlakı Kur’an ahlakıdır. O halde peygamberimiz (s.a.v) Kur’an ahlakının somutlaşmış hali idi. O bir hadislerinde, “Ene buistü limütemmime mekarimelahlak” buyuruyor. Yani “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”
Bu hadis-i şerif güzel ahlakla kamil iman arasında bir irtibat olduğunu bizlere hatırlatıyor. Güzel ahlaka, peygamber efendimizin ahlakına, Kur’an ahlakına ancak imanı kemalde olan insanlar erişebilir. İmanın kemalde olması, bütün iman esaslarına tahkiki bir şekilde inanmak ve inancının gereğini yerine getirmekle meydana gelir.
Bir kimse “benim yüreğimdeki iman çok kuvvetlidir” diye konuştuğu halde, kendisinden kötü ahlak tezahür ediyorsa, o kişinin imanı kemalde değil demektir. Bu yüzden güzel ahlakı sahibi olmak için, Allah’a, ahiret gününe, kitaplara, peygamberlere, kadere olan imanınızı kuvvetli hale getirmeliyiz. Bizi güzel ahlak sahibi yapacak olan inanç esasları bunlardır. Bunlara gerçek anlamda inanmayan kimseler, güzel ahlak sahibi olmak için de gayret sarf etmezler.
Halbuki gerçek iman sahibi kimse hz. Peygamberin (s.a.v) buyurduğu gibi, “Ya Rabbi yaratılışımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzelleştir” diye samimi bir şekilde Allah’a dua eder, O’nun yardımını talep eder.
Bir hadis-i şeriflerinde güzel ahlakı, “insanoğluna verilen en güzel şey” olarak nitelendiren (s.a.v) efendimiz, bir başka hadislerinde de, “güzel ahlak; gelmeyene gitmek, kötülük edeni bağışlamak, vermeyene vermektir” buyuruyorlar.
Kadınları güzel davranmak: Güzel ahlakın en önemli uygulaması
Diğer taraftan, “sizin en hayırlınız, kadınlarınıza karşı iyi davrananlardır” buyurmakla, aslında güzel ahlakın ilk uygulanmasını gereken yerin aile olduğuna işaret ediyor. İnsan en fazla eşi ile birliktedir. Ailenin mutluluğu da fertlerin güzel ahlaklı olmasına bağlıdır. Eşimize karşı iyi davranmak, yanlışlıklarını görmezden gelmekle, yumuşak davranmakla, onun hakkına riayet etmekle, kusuru varsa affetmekle, kendimiz için istemediğimiz bir şeyi ona yapmamakla mümkündür. O halde güzel ahlakın test edileceği ilk yer, insanın evidir.
Güzel ahlaklı olan, herkese iyi davranan, kötülükleri affeden, kötülüklere iyiliklerle karşılık veren kimseyi herkes sever. Ve bu davranışlar, aslanı kuzu haline getirir. Güzel ahlaklı olmak da ancak İslam dininin prensipleriyle mümkündür. Din; güzel ahlaklı olmak, toplumu daha huzurlu ve mutlu haline getirmek için sadece bir araçtan ibarettir. İnsan güzel ahlak sahibi olmak için felsefenin öğretilerine kulak verirse, her felsefeci başka bir şey dediği için, kafası karışacak ve hangisinin doğru olduğunu anlayamayacaktır. Ama İslam’da ahlak prensipleri aynıdır. Kişiden kişiye değişmez. Kişiler, aynı güzel ahlak ilkelerine sadece şerh ederek takdim ederler.
Ya Rabbi, sen bizleri güzel ahlaklı olmaya muvaffak kıl. Kötü ahlaktan uzaklaştır. Günahlarımızla bizim aramızı doğu ile batının arası kadar aç. Bizi güzel ahlak numunesi olan Habib-i Ekremi’ne uyan kullarından eyle. Amin.
www.muhabbetmedya.com