Muhabbet Medya - Haber Merkezi
Eski model Tuğçe Kazaz, Sabah Gazetesine verdiği röportajda, modellik günlerinde maddiyatta kazanmanın önem olduğu, asıl gücün maddi yükselmek olduğunu, daha çok açılmanın değerli olduğunu zannettiğini söyleyerek, “dekolte giyinmenin cesurluk olduğunu düşünen biriydim. Evet çok para kazanıyordum, gittiğim her yerde kapılar bana açılıyordu, popülerdim, beğeniliyordum ama mutsuzdum” dedi.
Her türlü lüksünün olduğunu, ama hiçbir şeyin kendisini tatmin etmediğini, içinde derin bir çukur olduğunu ifade eden Kazaz, hayat enerjisinin kaynağına ulaşmak için bir arayışa girdiğini, bunun sonucunda İslamiyetin kendisini gerçekleştirmede, özüne ulaşmada donanım ve yazılımına ey uygun sistem olduğunu keşfettiğini bildirerek, önce önüne Hıristiyanlık çıktığını, ancak Hıristiyanlığa geçtikten sonra içinde boşluğun daha da derinleştiğini, ruhunu kandırmaya çalışsa da ruhunun ikna olmadığını, bu noktada ruhunu ikna eden tek kaynağın Kur’an olduğunu dile getirdi.
Allah’ın bana verdiği aklı yanlış kullanmışım
Modellik yaptığı 20’li yaşları “Kayıp bir dönem” olarak nitelendiren Kazaz, o günkü Tuğçe’ye, kendine, kalbine, vicdanına, organlarına bu kadar haksızlık ettiği için çok kızdığını, mümkün olsa o Tuğçe’yi boğmak istediğini bildirerek, “kendime değer vermemişim, kendime haksızlık etmişim. Allah’ın bana verdiği aklı yanlış kullanmışım. Aile düzenine, değerlerimize kıymet vermemişim. Ama bu yanlıştan döndüm şükür” ifadelerini kullandı.
“Geçmişte içinde bulunduğum camia çok yozlaştı. Dünyanın çok kirli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Siz temiz kalmaya çalışırsanız o camiada barınamıyorsunuz” diyen Tuğçe Kazaz, gençlerimizin, kadınlarımızın yanlış yönlendirildiğini, kadınların tek tipleştirildiğini, gerçeklikleri başka yerde aradıklarını söyleyerek şunları ilave etti:
“Önce güzelleştirmek için bir sürü operasyon geçirtiyor, sonra "Senin bedenin, senin kararın" dedirttirip o bedeni getir bizimle paylaş diyorlar. Sosyal medyada örneklerini görürsünüz. İşte bu durum kadını ucuzlaştırıyor. İnançlar da özgürlükler de kıyafetlerin içerisinde aranıyor. Özgürlüğünü kılık kıyafette arayan bir toplumun fikir ve inanç dünyası ancak kılık kıyafet kadar oluyor.”
Evlatlarımızın cinsiyetine göz dikiyorlar
LGBT lobisinin çok güçlü olduğunu, bu lobinin gençlerin cinsiyetsizleştirmeye çalıştığını, bazı sanatçıların de buna destek verdiğini vurgulayan Tuğçe Kazaz, tek amacı daha fazla gündeme gelmek, daha çok para kazanmak ve popüler olmak isteyen bu isimlerin lobiye hizmet ettiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Evlatlarımızın cinsiyetine göz dikmeye kimsenin hakkı yok. Ben de bu doğrultuda, LGBT işgaline dur demek için, 23 Eylül'de Sultanahmet Meydanı'nda sonlanacak bir protesto yürüyüşü başlatıyorum ve bu ülkenin genç nesillerini korumak isteyen herkesi de benimle birlikte yürümeye davet ediyorum.”
Geçmiş yıllarına özeleştiri yaparak bu noktaya geldiğine dikkat çeken Kazaz, “Kadınlar belden yukarıya hitap etmeli ve ne yazık küresel sistem belden aşağıya hitap etmeye zorluyor. Kadınlarımız sistem tarafından metalaştırılmaya çalışılıyor. Lütfen kadınlarımız artık bunun farkına varsın. Ben bugün mankenlik dönemimdeki fotoğrafları paylaşsaydım milyonlarca takipçim olurdu. Ama ben bugün hakikati konuştuğum için hakaretlere maruz kalıyor ve linç ediliyorum. Niye? Çünkü onların kiralık ve hakikati yansıtmayan doğrularına kafa kaldırıyorum. Eğer onları desteklesem beni parlatırlardı. Ben bu sisteme karşıyım. İnsan kendi iradesini ele almalı, kendi aklıyla, vicdanıyla hareket etmeli, beynini ve ruhunu başkalarının fikir ve düşüncesinin hamalı etmemeli” dedi.
Kur’an’ı saf bir niyetle okudum
Kendisi için kırılma noktasının Kur’an okumasıyla başladığını söyleyen Kazaz, “Ayetleri okuduğumda ağlamaya başladım. O kadar yüksek bir frekanstı ki bu, anlatmak mümkün değil. Saf bir niyetle, bütün kirliliklerden arınarak okudum ayetleri. İçimdeki bütün boşlukları doldurdu Kur'an. İşte benim kırılmalarımdan biri budur” dedi.
Kendisinin hakikat arayışına girdiğini, içindeki hakikati bulma isteğinin hayatını şekillendirdiğini vurgulayan Kazaz, insanın neye inanıyorsa bunun karşılığını kendinde bulması ve öyle gönlüne koyarak yola koyulması gerektiğini ifade etti.
www.muhabbetmedya.com