Muhabbet Medya - Beyza Kağan’ın haberi
25 Mayıs Cumartesi günü Üsküdar Üniversitesi, Çarşı Yerleşkesinde, Risale-i Nur Enstitüsü ve Şekercihan Derneği’nin birlikte organize ettiği Av. Ahmet Özkılınç ile “Lahikalar Hayatı Nasıl Dönüştürüyor” başlıklı seminer gerçekleştirildi.
Ahmet Özkılınç, Risale-i Nur eserleri içerisinde Lahikaların nasıl bir yerde konumlandırılması gerektiği, Lahika okumalarında usûl konusu ve Lahika okumalarının önemi üzerinde durarak sözlerine başladı.
Lahikalar;
“İnsan insan ilişkilerinde ve problemlerinde doğru konumlanmayı sağlar. Refleks geliştirmeyi ve problemler ile baş etmeyi, problemlere karşı nasıl davranmamız gerektiğini gösterir. Riskleri gösterdiği gibi riskleri yok etmeyi değil, yönetmeyi de öğretir. Kendi yaşadıkları tecrübeler üzerinden, nasılın bilgisini önümüze sunmaktadır. Aynı zamanda probleme dışarıdan bakma imkânı veriyor, problemlere bizi boğdurmuyor.”
Lahika okumalarında;
“Okuduğumuz mektup kim tarafından yazılmış? Okunan mektubun muhatabı kim? Okunan mektubun konusu ne? Okunan mektup hangi şartlarda yazılmış?”
Özkılınç, Lahika okumalarının önemi ve Lahika okumanın usulüne dair bu kısa girişten sonra, Lahikaların hayatı nasıl dönüştürdüğüne dair bir örnek mektup üzerinde durdu. Örnek mektup olarak Söz Basım Yayın tertibi ile Kastamonu Lahikası, 115 Nolu Mektup, riya bahsi mektubunu tercih etti ve oradan örneklendirmeler yaptı.
“Öncelikle mektubu yazan Bediüzzaman, yazıldığı tarih 1940-41 yılları. O yıllar, yeni dünyevi terbiye ile yetişmiş çocuklar, sekülerleşmiş eğitim, din düşmanlığı perde altında sunuluyor ve ikinci dünya savaşı devam ediyor.”
“Aynı yıllarda iki virüs yayılıyor.
- İbadet kul ile Allah arasındadır, ibadet gizli olmalıdır.
- Allahın bildiğini kuldan mı saklayacağız? Haya ve edep perdesini yırtıp özgür bir şekilde günahları işlemeye teşvik var.
Riya mektubu bu iki virüs ve hastalığın tedavisini yapıyor. Aynı zamanda ihlas risalesini okuyan nur talebelerine açıktan ibadet yapmayı ve hizmetlerinde fütura düşmemeyi öğretiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Seminer izleyicilerin katkı, dilek ve temennileri ile sona erdi. Seminerin ardından Şekercihan Derneği’nin sosyal medyada genç hanımlara yönelik düzenlediği ve katılımın hayli yoğun olduğu “Hayatıma Dokunan Ayet” temalı reel yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi ve çekilen hatıra fotoğrafı ile program sona erdi…
Ahmet Özkılınç ile “Lahikalar Hayatı Nasıl Dönüştürüyor” semineri 2023-2024 sezonunun kapanış semineriydi. Risale-i Nur Enstitüsü ve Şekercihan Derneği bu sezon, Üsküdar Üniversitesinin ev sahipliğinde dört tane birbirinden faydalı seminer gerçekleştirmiş oldu.
Daha Önceki Programlar:
Nisan ayında Prof. Dr. Yunus Çengel ile “Bilimsel Bakış Açısıyla Hayat” semineri gerçekleştirildi. Yunus hoca hayat konusunda iki tane İngilizce makale yazdığını ve bunların dünya akademisi tarafından kabul görmüş hakemli dergilerde yayınlandığını ifade etti. Akademinin birçok konuyu çalıştığını ama hayat üzerinde durmadığını dile getirerek hayatın on sekiz özelliğinden bahsetti. Hayata nedensel güce sahip bir ajan (fail) olarak bakılabileceğini ve hayatın ne olduğunu bilmediğimizi görünce onu tanıdığımızı ifade etti. Hayatın fiziki bir şey olmadığını, fizik yasaları ve kuvvetleri üzerine bindirilmiş tamamlayıcı bir dizi hayat yasası ve etkisi, canlı varlığı tamamen kontrol edip yönetiyor gibi görünmekte olduğunu vurguladı. Katkı ve sorular ile seminer tamamlandı.
Mart ayında Mehmet Kaplan’ın moderatörlüğünde Prof. Dr. İsmail Latif Hacınebioğlu ile “Risale-i Nur Metodolojisi” semineri gerçekleştirildi. Metod ve usulün islami ilimlerde önemi üzerinde durulduktan sonra, Risale-i Nur’un metodunun konular, kitaplar, anahtar ve odak kavramlar üzerinden çalışılması gerektiği vurgulandı. Risale-i Nur metodunun ihmal edilmiş bir konu olduğu, çalışılması gerektiği ifade edilerek, binalara yapılan yatırım kadar insana da yatırım yapılmalı, insan yetişirse her şey yetişir denerek seminer dilek ve temenniler ile sona erdi.
Aralık ayında Doç. Dr. Enis Doko ile “Kötülük Problemi” semineri gerçekleştirildi. Enis Hoca seminerinde kötülük problemi ile ilgili ortaya atılan argümanların hiçbirisinin ateizme delil olamayacağını delilleri ile birlikte anlattı ve çok erken dönemden itibaren ileriye sürülen iddialara verilmiş olan birçok cevabı gündeme getirdi. Bediüzzaman’ın da risalelerde verdiği cevaplara atıflar yaptı.
Yapılan faaliyetlerin duyuru ve videolarına Risale-i Nur Enstitüsü ve Şekercihan Derneği web sayfalarından ve sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.
www.muhabbetmedya.com